
Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB), Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın 49’uncu ölümsüzlük yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
“Devrimci tarihimiz, zor ve şiddet temelinde ağır, acı bedeller ödenerek yazıldı. Böyle bir tarihin hiç şüphesiz ki, gerçek kahramanları, kanlarıyla birbirine karışan şehitlerimizdir.” denilen açıklamada, “Şanlı tarihimizin gerçek öncü değerlerini, öz taşıyıcılarını, birleşik devrim kavgamızın yedi verenlerini anmak, köklerimize sıkı sıkıya sarılmanın da bir gereğidir. Birleşik devrimci savaşımız, mücadelemizin en ileri mevzileri ve en güçlü moral değerleri olan şehitlerimizi anarken, onların bıraktıkları mirasa sahip çıkarak, mücadeleyi yükseltmekte, devrimci bir görevdir.” ifadeleri kullanıldı.
ADGB yaptığı açıklamanın devamında, “Bağımsızlık, özgürlük, devrim, sosyalizm ve komünizm yolunda devrimci önderlerin yitirilmesi, radikal devrimci mücadelelerin yükseltilmesi, nitel devrimci kopuşların gerçekleştirilmesi gibi yaşanan tarihler ve mücadelelerin her biri, kazanım ve ciddi mevziler olarak, belleklerimizde canlılığını korumaktadır. Bunlardan biri de tabi ki Mayıs ayıdır, 6 Mayıs 1972’de Deniz- Yusuf- Hüseyin’lerin idam ediliş sürecidir.” değerlendirmesinde bulundu.
ADGB yaptığı açıklamanın devamında şunlara yer verdi;
“Hangi tarihsel aşamadan bahsedersek edelim her bir süreç; iki ideoloji, iki sınıf, iki çizgi, iki düşman arasındaki mücadele biçim ve içeriklerine tanıklık etmiştir. Bazı tarihsel anlar ki, geçmişten aldıkları tarihsel mirasın da etkisiyle, özellikle geleceğimiz için oldukça önemli izler bırakmıştır. 1971 devrimci çıkışı, işte böyle süreçlerden biridir.
“6 Mayıs 1972 Deniz, Yusuf, Hüseyin yoldaşların darağacında idamı, 1915’lerde Beyazıt meydanında Ermeni sosyalist Paramaz yoldaşların idam edilirken ‘’Bugün bedenimizi burada teslim alıyorsunuz, ancak fikirlerimizi asla’’ haykırışları, birleşik yoldaş ruhu ve özünün birbirine karıştığı anlar olmuştur. Denizlerin ‘’Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği’’ şiarıyla ölümsüz anıları, birleşik devrim hareketimizin yolunu aydınlatan meşaleler olduğu gerçekliğini de ortaya çıkarmıştır. Deniz- Yusuf- Hüseyin yoldaşların, düşmanı kahreden militan duruşu, yiğitlikleri, tarihsel direniş geleneğimizin öylesine sıradan ve kolay yaratılmadığını da göstermektedir. Ölümün üzerine gülümseyerek yürüyen üç fidanımız, birleşik devrim hareketimizin hazinesi olmuşlardır. Bundandır ki, ‘’geçmişine yeterince sahip çıkamayanların, geleceği de sağlam olamaz’’ sözü, genel bir doğru olmakla birlikte, tarihimize doğru temelde sahip çıkmayı da emretmektedir. Birleşik devrim hareketimiz, Denizlerin ‘’idam sehpalarını tekmeleme’’ cüretini, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele kararlılığını kuşanmıştır. Böyle bir ruhla kuşanarak birleşik devrimci yoldaşlık kültürünü, gerçek yaşamımız haline getirmiş bulunmaktayız.
“Bu bilinçle 6 Mayıs direniş ruhunu selamlarken, faşizmin idamına karşı verilecek en iyi yanıtımız, devrimci yoldaşlık kültürü ve mirasını, layıkıyla temsil edip yaşatmak olacaktır.
“Acı, baskı, yoksulluk, kan ve göz yaşı, asla halklarımızın kaderi değildir. Deniz- Yusuf- Hüseyin yoldaşlar gibi, bizler de böyle bir kaderi tanımadığımız gibi reddediyoruz. Tıpkı Denizler’ in haykırışı gibi, bağımsız, birleşik özgür bir ülkede yaşamak için mücadele ediyoruz. Bütün işçi, emekçilerin, ezilen Kürt ulusu ve milliyetlerin, kadın ve LGBTİQ+’ların çıkarları, doğa ve insanlık için, birleşik güçlü bir örgütlenme ve yaşamın oluşması için direniyor, mücadele ediyoruz. Deniz- Yusuf- Hüseyin yoldaşların, bağımsızlık ve özgürlük idealiyle devrimci mücadelesi de böyleydi. Darağacındaki üçlerin, vuruşarak ölenlerin, bu uğurda yitirdiklerimizin acılarını yüreğimizde ve birleşik mücadelemizde “yaşatıyoruz, yaşatacağız. Ne mutlu Denizlere ki, faşizme karşı birleşik mücadelemizin özgürlük meşalesi oldular. Faşizme karşı özgürlüğü, şehitlerimizden aldığımız güçle kazanacağız.
“Avrupa Demokratik Birliği Bileşenleri olarak, darağacındaki üçlerin, vuruşarak ölenlerin ve bu uğurda yitirdiklerimizin acılarını yüreğimizde yaşatıyoruz , yaşatacağız. Ne mutlu Denizlere ki, Faşizme karşı birleşik mücadelemizin özgürlük meşaleleri oldular. Faşizme karşı özgürlüğü, şehitlerimizden aldığımız güçle kazanacağız.”







