Connect with us

Emek

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü: 86 mülteci çocuk iş cinayetlerinde katledildi

Araştırmacı -Yazar Özgür Hüseyin Akış, 86 mülteci çocuğun iş cinayetlerinde katledildiğini vurgulayarak, “Mülteci çocuklar, genellikle kayıt dışı ve güvencesiz işlerde çalışmaktadır. Bu durum, çocukların istismara, kötü muameleye ve iş kazalarına karşı savunmasız olmalarına neden olmaktadır” dedi.

Yadigar Aygün/ İstanbul

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2002 yılında çocukların gelişimini engelleyen, insan ve çocuk hakları ihlallerinden biri olan “çocuk işçiliğine” dikkati çekmek amacıyla 12 Haziran’ı Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü olarak ilan etti.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu 2024 verilerine göre, 10 çocuktan 4’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında. Nüfusun 22 milyonunu oluşturan çocukların 10 milyonu yoksul. Kayıtlı “çocuk işçi” sayısı 1 milyon 474 bin, kayıt dışı çocuklarla sayı yaklaşık 3 buçuk milyonu buluyor. TÜİK’e göre 2024 yılında her dört çocuktan biri işçi olarak çalıştırıldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre ise, son iki yılda en az 742, 2025’in ilk 2 ayında 9 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin 2024 Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı Raporu’na göre, en az 78 çocuk Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) dahil çalıştırıldıkları yerlerde yaşamını yitirdi.

Türkiye’de mülteci çocuk işçiler de güvencesiz, çoğu kayıt dışı, kötü koşullarda ve riskli ortamlarda çalışmak zorunda bırakılıyor. Eğitim hakkından, barınma hakkından, sağlık hakkından, oyun hakkından yararlanamıyor. İş cinayetlerinde katlediliyor. Türkiye’de İSİG Meclisi’nin raporuna göre son 2013 ile 2024 yılları arası 86 mülteci çocuk iş cinayetlerinde katledildi. Araştırmacı -Yazar Özgür Hüseyin Akış, Türkiye’deki mülteci çocuk işçilerin yaşadığı sorunları anlattı.

‘Çocuklar Türkiye işçi sınıfının parçası haline geldi’

Araştırmacı -Yazar Özgür Hüseyin Akış, Türkiye bölgedeki ülkelerin işgal edilmesinden dolayı ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca insanın yoğun bir şekilde göç ettiği bir ülke haline dönüştüğünü belirtti. Akış, “Göç edenler arasında milyonlarca çocuğun da olduğu ya da Türkiye’de dünyaya gelip çocukluğunu burada geçiren bu çocukların bugün Türkiye işçi sınıfının parçası haline geldiğini söyleyebiliriz. 2019 yılında TÜİK’in açıkladığı çocuk işçiliği raporunda mülteci çocukların yer almaması akıllara bu çocuk eğitimde olmayanların nerede olduğu sorusunu getiriyor” dedi.

Nefret söylemi ve ırkçılık artıyor

Türkiye’deki mülteci çocuk işçiliği hakkında bilgi veren Akış, mültecilere yönelik nefret söylemi ve ırkçılığın Türkiye’de artığının altını çizdi. Akış, “Toplumda gelişen farklı ideolojilerde kendisine yer bulan yabancı düşmanlığı içerisinde ırkçılığı da besleyen yanlış olan, ama doğru kabul edilen bilgilerin yaygınlık kazanmasının nedenlerine değinmek gerek. Yerli halkın işsizliğine neden olanların mülteciler olduğu yanılsaması toplumun kısa zamanlı hafızasının da şaşar beşer olduğunu gösteriyor. Bundan 14 yıl önce Türkiye’deki işsizlik oranlarına bakılırsa durumun anlatılanlarla ilgili olmadığı anlaşılacaktır. Yine AKP’nin mültecilere aylık verdiği paraların yerli halka verdiği sosyal yardımlardan fazla olmadığı, bu insanların bu ücretlerle aylık geçiminin sağlamasının mümkün olmadığı, çalışmak zorunda olduklarını hatırlatmak gerek. Ücretsiz eğitim, sağlık gibi haklardan yararlandıkları ise yine sansasyonel bilgi kirliği dışında gerçeği yansıtmamaktadır. Birkaç tekil örneğin geneli bağlayıcı hükümlere varılmasında yeterli olmadığını söylemek gerek” diye belirtti.

‘Eğitim hakkından yararlanamıyorlar’

Mülteci işçi çocuklarının eğitim hakkından yararlanamadığını belirten Akış, “Araştırmalar, Suriyeli mülteci çocukların çalışma oranlarının yüksek olduğunu göstermektedir. Özellikle 15–17 yaş arasındaki erkek çocukların yüzde 45,1’i, 12–14 yaş arasındaki çocukların ise yüzde 17,4’ü ücretli işlerde çalışmaktadır. Bu çocukların yüzde 97’si okula gitmemektedir. Çalışma, genellikle tarım, tekstil atölyeleri, restoranlar ve sokak satıcılığı gibi sektörlerde yoğunlaşmaktadır. Ayrıca, mülteci çocukların okula gitmelerini engelleyen dil bariyerleri, ayrımcılık ve kayıt işlemlerindeki zorluklar da önemli engeller arasında yer almaktadır” diye konuştu.  

86 mülteci çocuk iş cinayetlerinde katledildi

Çocuk işçilerin iş cinayetlerinde katledildiğine dikkati çeken Akış, “Mülteci çocuklar, genellikle kayıt dışı ve güvencesiz işlerde çalıştırılmaktadır. Bu durum, çocukların istismara, kötü muameleye ve iş kazalarına karşı savunmasız olmalarına neden olmaktadır. Örneğin, 2013 yılından bu yana Türkiye’de İSİG Meclisi’nin raporuna göre son 2013 ile 2024 yılları arası 86 mülteci çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Bu çocukların büyük çoğunluğu Suriyeli olup, çoğu inşaat, tekstil ve tarım sektörlerinde çalışırken hayatını kaybetmiştir” dedi.

‘Güvensiz işlerde çalıştırıyorlar’

Akış, Türkiye’de mülteci çocuk işçiliğini azaltmak için programlar açıklamakta ve uygulama girişimlerinde bulunduğunu söyledi. Akış, “Ailelere yönelik koşulsuz nakit transferleri ve çocukların okula devam etmelerini teşvik eden programlar bulunmaktadır. Bu tür destekler, ailelerin geçim sıkıntısını hafifletmekte ve çocukların çalışmak yerine eğitim almasını sağlamaktadır. Bu maddi destek Almanya’nın göçmenleri Türkiye’de tutmak için ayırdığı bütçeyi parça parça kullanılması olduğunu belirtmek isterim. Sorunun fonlarla, AB projeleriyle çözülmesinin mümkün olmadığı geçtiğimiz yıllarda görüldü. Sivil toplum kuruluşları, mülteci çocukların eğitimine erişimini artırmak için çeşitli projeler yürütmektedir. Örneğin, Eskişehir’deki ‘Son Durak Çocuk İşçiliği’ projesi, mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına yönelik sosyal ve eğitim desteği sunmaktadır. Benzer şekilde, Urfa’da yapılan bir araştırma, mülteci çocukların çoğunun okuldan uzak kaldığını ve güvencesiz işlerde çalıştığını ortaya koymuştur” diye ifade etti.  

Mülteci çocuk işçiliği ciddi bir sorun

Savaşların ve mülteci çocuk işçiliğinin bir an önce sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Yazar Akış, “Mülteci çocuk işçiliği, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın karşılaştığı ciddi bir sorundur. 12 Haziran, bu sorunun çözülmesi için ancak hatırlatıcı bir görev olabilir. Savaşların sona erdirilmesi, barışın tesis edilmesi bunun yanı sıra yoksulluğu ortadan kaldıracak ekonomik modelin merkezi, planlı, kamucu bir şekilde hayata geçirilmesi çocuk işçiliğini sona erdirecek en gerçekçi yöntemdir” dedi.



Temmuz 2025
PSÇPCCP
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031 

More in Emek