Açlık grevinde olan hasta tutsak Ekim Polat’tan mektup: Küfür, hakaret ve ölüm ile tehdit ediliyorum

Hasta tutsak Ekim Polat’ın açlık grevi direnişi 18. gününe girdi. Denizli T Tipi Hapishanesi’nde tutsak olan 24 yaşındaki Ekim Polat, tedavisi engellendiği için açlık grevi direnişini sürdürüyor.

Hapishanede maruz kaldığı psikolojik işkenceyi ve tedavi hakkının engellenmesini sık sık gündeme getiren Polat’ın Akromegali (vücudun kemik ve dokularını etkileyerek, anormal bir şekilde büyümesine neden olur, en yaygın tedavisi ise cerrahi, ilaç ve radyasyon tedavisi) hastalığı nedeniyle beynindeki tümörden dolayı ameliyat olması gerekiyor. Polat, tedavi koşullarının sağlanmaması, artan baskı ve işkencelere karşı 2  Ağustos Salı günü açlık grevine başladı. 10 gündür açlık grevini sürdüren Polat’a direniş süresince kullanması gereken vitaminler de hapishane tarafından verilmiyor. 

Direnişine ilişkin ailesi aracılığıyla bir açıklama yayınlayan Polat, düzmece dosyalar ve üzerine yıkılan uyduruk suçlarla Gezi’nin intikamının alınmak istendiğini kaydetti. Hapishanenin kötü koşullarının sağlığını bozduğunu ve Agromegali’ye yakalandığını belirten Polat’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Silivri Hapishanesindeyken koğuş arkadaşlarımın da ırsarı sayesinde Çapa Tıp Fakültesine sevk edildim. Doktor hastalığımı fark edince hastaneye yatışımı yapmak istedi; fakat jandarma, doktorun tüm ısrarına rağmen (personel yetersizliğini bahane ederek) hastanede kalmamam için elinden geleni yaptı.

‘Kullanmam gereken ilaçlarım çöpe atıldı’

İş birliği tekliflerini kabul etmediğim için birçok kez sürgün edildim. 2 yıla yakın bir süredir Denizli T Tipi Hapishanesindeyim ve buraya geldiğim ilk gün önemli ilaçlarım çöpe atıldı (kalp ilacım ve diğer kullandığım ilaçlar). Burada iş birliği teklifini kabul etmediğim için sürekli ölüm ile tehdit ediliyorum, tedavim ve tüm haklarım engelleniyorken fiziki işkenceye de maruz kalıyorum.

‘Birinci müdür tedavimi engelliyor’

Akromegali hastalığından kaynaklı beynimde oluşan tümör tüm organlarıma zarar verdi. 3 ay gibi bir süre içinde beynimdeki tümörün cerrahi bir operasyon ile alınması gerek. Göstermelik bir tedavi süreci başlatılıyor ama sevkimi yapan 1. Müdür Ali Rıza Yıldırım bizzat hastaneye gidip sevkimi iptal ediyor. Hastaneye götürülüyor, ama muayene edilmiyor ya da bilinçli olarak başka bölümlere sevkim yapılıyorken konunun basında yer alması durumunda birinci tüm bu hak ihlallerinin üstünü örterek suçu doktora yıkıyor.

‘İşkence görüyorum’

Çok değil bir ay önce birinci müdür bana iş birliği teklif etti ve ben kabul etmedim, onlar ile anlaşmaz, haklarında şikayette bulunursam bana sorun çıkaracaklarına dair beni tehdit ediyorlar. Şikayetçi olduğum gardiyan ve baş gardiyanlar küfür, hakaret ve ölüm ile tehdit ediyor. Adli tutuklulara hedef gösterilirken bana sorun yaşatan gardiyanlara nöbet yazıp bana baskı uyguluyor ve işkence yapıyorlar. Bir milletvekilinin R Tipine nakil talebi olduğu söyleniyor ama hangi vekilin bu talepte bulunduğu söylenmiyor birinci müdür yine tedavi hakkımı engellemeye dönük davranmaya ve başka bir hapishaneye göndererek tedavi sürecini uzatma ve engellemeye çalışıyor.”

Tedavi hakkı için açlık grevi direnişinde olduğunu söyleyen Ekim Polat, sesinin duyulmasını ve tedavisi için hastane sevkinin bir an önce yapılmasını istedi. 

Ekim’in annesi Songül İlker de oğluna destek olmak için 6 gündür hapishane önünde oturma eylemi yapıyor.