Connect with us

Güncel

İHD Diyarbakır Şubesi mezarlıklara yapılan saldırılarla ilgili açıklama yaptı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Mardin, Bingöl, Van, Yüksekova ve Silvan gibi bölge kentlerinde bulunan pek çok yerleşim bölgesinde, mezarlıkların güvenlik güçleri tarafından tahrip edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, mezarlara saldırıların, “Gömme ve gömülme hakkının ihlali” olduğu ifade edildi

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Mardin, Bingöl, Van, Yüksekova ve Silvan gibi bölge kentlerinde bulunan pek çok yerleşim bölgesinde, mezarlıkların güvenlik güçleri tarafından tahrip edilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Kürt sorunun demokratik çözümüne önemli ölçüde katkı sağlayan ve yaklaşık 2 yıl süren “müzakere sürecinin” sona ermesiyle siyasal iktidarın Kürt sorununa yönelik yeniden güvenlikçi politikaları yürürlüğe koymasıyla mezarlıklara yönelik saldırıların arttığına dikkat çekildi. Bu durumun başta yaşam hakkı olmak üzere birçok konuda insan hakları ihlallerinin meydana gelmesine zemin hazırladığına dikkat çekilen açıklamada, PKK militanlarına ait mezarlıkların tahrip edilmesinin de bu ihlaller arasında yer aldığı belirtildi.

Tahribat toplumsal belleğe yönelik

Mezarlıkların tahrip edilerek yıkılmasının, hukuki norm, toplumsal inanç ve değerler ile hiçbir koşulda izahatı olamayacağına vurgu yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Mezar taşlarının kırılması, ölen kişinin yakınlarına eziyet edici psikolojik bir acı vermektedir ve buda işkencedir, kötü muameledir. Zira, ölen kişinin kimi yakınları güvenlik güçleri tarafından aranarak, mezar taşlarının değiştirilmesi yönünde baskılanması ve aksi takdirde mezar taşını tahrip etmekle tehdit edilmelerine karşılık bu insanlar, tahrip edilmesin diye yakınlarının mezar başlarında nöbet tutmaya ya da mezar taşını yerinden sökerek saklamaya başladıkları görülmektedir. Mezarlıklar bireylerin yas tuttukları fiziksel mekanlar olmakla birlikte aynı zamanda toplumsal belleğinde sürdürüldüğü yerlerdir. Bireysel mekanlar olmanın ötesine geçen kültürel mekanlardır. Güvenlikçi politikalar ile yapılan tahribat sadece mezar taşlarına yönelik değil, toplumun belleğine ve kültürüne de yöneliktir.  Güvenlik güçlerinin sorumluluğu ölünün hatıratına saygı gerektiren durumları ihlal etmek, keyfi ve ideolojik (tehdit) baskı kurmak değil; kamu düzenini ve güvenliği sağlamaktır.” 

Gömülme hakkının ihlali

Açıklamada, Türkiye ve taraf olunan uluslararası hukuk düzenlemeleri esas alındığında, mezar ve benzeri mekânlara zarar verecek şekilde yönelimde bulunmanın, kişinin hatırasına hakaret ile ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme suçunu oluşturduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Bu tür zarar verme eylemleri; kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme, yakınlarının yas’ına ve hatıratına saygı, gömme ve gömülme hakkının ihlalidir” ifadeleri kullanıldı.

Taraf olunan sözleşmeler 

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere atıfta bulunan açıklamada, şunlar kaydedildi: “İnsancıl hukukun en önemli ve temel dayanaklarından olan ve Türkiye tarafından da kabul edilen Cenevre Sözleşmelerinin ortak 3. Maddesinde, silahlı çatışma hali ve sonrasında kişilerin maddi ve manevi bütünlüklerinin, değerlerinin korunması hakkına dair düzenlemeleri içermektedir. Türkiye açısından bağlayıcılığı bulunan, uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda uygulanabilir uluslararası hukukuna göre mezarlık alanları ile ölenlerle ilgili tarafların ölüye saygıyı ve onur çerçevesinde muamele tavsiyeleri bulunmaktadır. Bu hususta uluslararası mahkemelerin Türkiye aleyhine vermiş olduğu kararlarda da bu haklar vurgulanmıştır.

Takipçisi olacağız

Sonuç olarak; İnsan Hakları Derneği olarak; insan hakları, dini değerler ve vicdanla bağdaşmayan ve asla kabul edilemeyecek bu duruma ilişkin adli ve idari kurum yetkililerinin, yaşamını yitirenin dili, kimliği, inancı ve kültürü ne olursa olsun böylesi müdahalelere karşı ivedi şekilde etkin bir soruşturma yapılması gerektiğini belirtiyoruz. İlgili Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından ölen kişiye ve yakınlarına zarar verici ve sistematikleşen bu yönelimlere ilişkin acil olarak soruşturma başlatılması ile TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun gündemine alarak girişimlerde bulunması çağrısında bulunuyoruz. Konunun takipçisi olduğumuzu, kamuoyuna saygı ile ifade ederiz.” (MA)



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Güncel