Bizimle iletişime geçin

Kadın

Kadın Görünür Olunca

“Tarihe şöyle bir baktığımızda kadınların yapmak istedikleri her şey yaftalanmış, karalanmış ve hakarete uğramıştır. Kadın çok bilgili olursa ‘cadı’ olur, rahat olursa ‘fahişe’ olur, güzel olursa ‘şeytan’ olur ve bu sebepledir ki kadınların öyle gelişi-güzel, sere-serpe, açık-saçık ortalıkta boy göstermesi egemen olanın hoşuna gitmedi ve bunu sürdürebilmek için hiç bir zamanda gitmeyecektir.”

Toplumsal dinamikler görünür ve sistemi rahatsız edecek bir hale gelince ve bu direnişçi dinamik kadınlar olunca yine bildik suçlamalar, yalanlar atıldı ortalığa.

Toplumun en güçlü direniş dinamiği olmasına rağmen, tarihsel koşullardan bağımsız ele alamayacağımız nedenlerden kaynaklı boyunduruk altında alınan kadınlar politik çekişmelerin, aile içi şiddetin, toplumsal saldırıların reklam ve medyanın, tacizin, tecavüzün, bedel olmanın birincil hedefi durumunda tutulmasının devamı için sistematik bir çaba harcanmaktadır.

Mevcut RTE/AKP Hükümeti’nin türlü gerici söylemle kadınları politik malzeme olarak kullanması Kabataş olayından bu yana özel bir yöntem haline geldi. Sonradan bir senaryo olduğu ortaya çıksa da sistemin toplumda yaratmak istediği algı ve manipülasyon o an için gerçekleşmiş oldu. Çok yönlü krizler içinde olan hükümet, yine bir seçim arifesinde bildik gerici söylemlerini devreye soktu.

Beka safsatasını seçimler içinde dillendiren ve hatta kazanamazlarsa sonrası yaratacakları kaosun sinyalini bir numaralı ağızlardan şimdiden dillendirmeye başladılar bile. İşte bu kaos ortamını yaratmada en etkili yöntemlerden biri olan kadınları yine hedef alarak yaptılar. Ama bu kez kadınların linç edilmesine olanak sağlayacak bir şekilde oldukça provokatif bir söylemle, “ezan yuhalandı” söylemiyle.

Bir düşünün bu söylem aynı gün ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılarak; “şu anda kadınlar Taksim’de ezanımızı yuhalıyorlar, dini değerlerimize saldırıyorlar denseydi sonuç ne olurdu? Ertesi gün sokağa çıkıp şiddet gösterisi yapan o gurubun sicilini zaten bilmiyor muyuz! Eril aklın genelde halkı biat kültürünün altında nasıl bir korku, şiddet ve manüplasyonla elde tutmaya çalıştığını bilmiyor muyuz! Bu zihniyetin tarihinde Ermeni katliamı, Koçgiri katliamı, Dersim tertelesi, Çorum katliamı, Maraş katliamı, Sivas katliamı ve Gazi katliamı var. Yani sistematik olarak yapılan bir katliam serisine sahip olanlar bu katliamları ezilen ulus ve inançlar üzerinden yapıyor. Şimdi ise bunun bir benzerini ezilen cins üzerinden yapmaya çalıştı ama tutmadı. Çünkü bu bariz yalanlar kendi içinde bazı kesimler tarafından bile kabul görmedi.

Tarihe şöyle bir baktığımızda kadınların yapmak istedikleri her şey yaftalanmış, karalanmış ve hakarete uğramıştır. Kadın çok bilgili olursa ‘cadı’ olur, rahat olursa ‘fahişe’ olur, güzel olursa ‘şeytan’ olur ve bu sebepledir ki kadınların öyle gelişi-güzel, sere-serpe, açık-saçık ortalıkta boy göstermesi egemen olanın hoşuna gitmedi ve bunu sürdürebilmek için hiç bir zamanda gitmeyecektir.

Ne oldu! 8 Mart’ta tüm dünyada olduğu gibi kadınlar sokağa çıktı. Şaşırdık mı? Yok! Hep oldu. Ne yaptı bu kadınlar? Herkesin korktuğu bastırılmış, yasaklanmış, ötekileştirilmiş tüm gerçekleri bağıra-çağıra, ıslıklarla, zılgıtlarıyla, yazılarıyla, danslarıyla üryan ettiler, sistemin bağnazlığını, gericiliğini yerle yeksan ettiler. Kimler korktu? Tabi ki yasa yapıcılar.

Hopladı biri oradan “fahişeler” dedi. Zıpladı diğeri öbür taraftan “haddini bilmezler” dedi. Buyurdu en tepede oturan “ezanı yuhaladılar” dedi, dediler, dediler… Şaşırdık mı yok!

Bu toplumun kadın yarısı olarak çok rahat hareket ettik ya! Rahatsız oldu muktedirler. “Olmaz, yapamazsınız” buyurdular!

Oysa biz dizimizi kırıp oturacak değiliz, sizin karşınızda el pençe divan duracak hiç değiliz. Kendi yarattığınız kaosun, bunalımın üzerini örtmek için bizleri gerekçe kullanıyor, insanları inançları üzerinden kutuplaşmayı derinleştirerek egemenliğinizi pekiştirmeye çabalıyorsunuz. Şaşırdık mı, yok. Ama tutmayacak yalanlarınızı ellerinizde patlatacağız. Biz kadınlar, zılgıtlarımızla, şarkılarımızla, danslarımızla her an, her dem ve her yıl yine o alanlarda olacağız. Çünkü bizim zulümden, ölümden başka kaybedecek bir şeyimiz yok ama sizin çok şeyiniz var efendiler, hem de çok! Hayat denilen canlılığın bir kavgadan ibaret olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Kahırlı, çelişkili, inişli-çıkışlı da olsa erk ve yok sayan zihniyetinizle hesaplamaya kararlıyız. Çünkü kadın yaşamdır.

Hadi bakalım hodri meydan.



Ocak 2025
PSÇPCCP
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031 

Daha Fazla Kadın Haberler