Connect with us

Kent yaşamı

Kırgızistan’da doğayı ve halkı siyanürle zehirleyen şirkete Zonguldak’ta altın arama ruhsatı verildi

Kırgızistan’da insan ve doğa sağlığı üzerinde yıkıcı etkileri bulunan siyanürle altın arama yöntemini kullanan şirket, Zonguldak’ta altın arama ruhsatı aldı

Kırgızistan’da siyanürle altın arayarak halk ve doğa sağlığını tehlikeye atan altın arama şirketi Kanada’ya ait Centerra Gold şirketi, Zonguldak’ta altın arama ruhsatı aldı.

Artı Gerçek’teki köşesinde konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Pelin Cengiz, “Kırgızistan’da halkı siyanürle zehirleyen Kanadalı Centerra Gold, Zonguldak’ta altın çıkaracak” ifadelerini kullandı ve neden olduğu çevre kirliliği nedeniyle sabıkalı olan Centerra Gold’a ‘dur’ denilmemesi halinde benzer çerve felaketlerinin Zonguldakta’da yaşanabileceğine dikkat çekti.

“Altıncıların Türkiye coğrafyasında el atmadıkları, ruhsat sahibi olmadıkları yer neredeyse yok gibi. Benzer bir durum şimdilerde Zonguldak için de geçerli” yorumunu yapan Cengiz, “Sahnede yine bir Kanadalı şirket, Centerra Gold var. Şirketin, dünya genelinde halihazırda üç ana projesi bulunuyor” ifadelerini kullandı ve şunları ekledi:

Kanada’da Milligan Dağı Altın Madeni, Kırgızistan’da Kumtor Altın Madeni ve Türkiye’de yüzde 100 Centerra Gold iştiraki olan Öksüt Madencilik (ÖMAŞ) tarafından Kayseri Develi’de işletilen Öksüt Altın Madeni.

Altın madeni projesi kapsamında Keltepe ve Güneytepe olarak adlandırılan iki ayrı ocakta açık ocak maden işletmeciliği yapılıyor.

Şirketin Kırgızistan’ın Çin sınırındaki Issyk Kul bölgesinde yer alan Kumtor Altın Madeni, Orta Asya’nın en büyük açık ocak altın madeni.

Burada yapılan madencilik aynı zamanda “ice mining” yani buzul madenciliği olarak nitelendiriliyor ve Lysyi ile Davidov adlı iki ayrı buz kütlesi üzerinde gerçekleştiriliyor. Altın madenciliği buzulların daha hızlı erimesine neden oluyor. Bilindiği gibi, iklim krizinin olumsuz etkileri nedeniyle buzullar hiç olmadığı kadar hızlı eriyor ve dünyanın geleceği açısından da bu durum epeyce risk içeriyor.

Bölgede nesli tükenmekte olan kar leoparları yaşıyor.

Centerra Gold’un burada faaliyet gösterdiği şirketin yüzde 33’üne Kırgız devleti de ortak.

Geçmişte Kırgızistan’daki Kumtor Altın Madeni’nde meydana gelen kazalara ve madencilik faaliyetleri kaynaklı ekolojik tahribatlara rağmen Centerra Gold, sürekli olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) finansal destek alıyor.

Maden sahasındaki atık barajı sebebiyle sularda kirlillik, balık popülasyonunda azalma bölgede yaşayanların tepkisine neden olmuş. Altın madenini hedef alan protestolara, tehdit, taciz ve şiddetle karşılık verilince hem maden hem madene karşı çıkmak giderek tehlikeli hale gelmiş.

Madenin operasyonları sırasında çok sayıda kaza meydana gelmiş, özellikle siyanür sızıntısının sulara karışması nedeniyle binlerce kişi zehirlenirken, ölümler yaşanmış, daha sonrasında da yüzlerce insan tedavi görmek zorunda kalmış.

Şirket, sızıntıdan sonra yaklaşık beş saat boyunca nehir suyunu içme ve sulama için kullanan Barskoon’da yaşayan 6 bin 500 kişiye haber verme zahmetinde bile bulunmamış. Barskoon köylülerinin, şirketten tazminat talepleriyle ilgili mücadeleleri yıllarca sürdü.

Çevreye, doğaya, insana zerre saygısı olmayan bir şirket, Türkiye topraklarında Kayseri Develi’de maden işletiyor, Zonguldak Alaplı’da da maden arama çalışmaları yapıyor.

Akca Çevre Mühendislik Danışmanlık, projeyle ilgili ÇED Raporu’nu 2016 yılında hazırlanmış, 2017 yılında rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulmuş. Bakanlık, bu projeye “ÇED gerekli değildir” kararıyla izin vermiş.

Düşünebiliyor musunuz, bu kadar sabıkalı bir şirketin yapacağı altın madenciliği için ÇED’e gerek bile duyulmamış.

Raporda, sondaj ve altın arama çalışmaları için 570 bin TL gibi komik bir rakam bütçe olarak gösterilmiş.

Yine ÇED raporuna göre, altın arama ve sondaj çalışmalarının Aşağıdağ Köyü Çanakçı Dere Mevki’nde yapılacağı belirtilmiş. Ancak, haritaya göre, bölgede başka yerleşimler ve köyler mevcut. Ayrıca, altın arama ve sondaj alanlarının ormanlık bölgeler olduğu da yine ÇED’de yer almış.

Yaşanabilir Bir Karadeniz Ereğli Platformu’nun tespitlerine göre, arama çalışmalarının Çanakçı Dere Mevki ile ilişkisi yok. Arama bölgesi, orman işletmesi sınırları içinde kalan ormanlarda yapılıyor, sondaj kuyularına doğru plastik borularla su pompalanıyor.

Sondaj çalışması yapılan alana ulaşma için geçen yıl orman yolları kullanılarak, ormanın içinde yeni yollar açılmış. Burası hem biyoçeşitlilik açısından zengin yerler hem de arama yapılan alanda dünyanın en yaşlı beş ağacından biri olan tespit edilen Porsuk ağacı bulunuyor. Böyle başka tespit edilen yaşlı ağaçlar da mevcut.

Resmi olmayan tespitlere göre, Platform’un ağaç kesim ihalesini alan şirketlerden elde ettiği bilgilere göre şimdiye kadar 5-10 bin civarında ağaç kesilmiş.

Yazının tamamına buradan erişebilirsiniz



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Kent yaşamı