
Partizan ve Sınıf Teorisi, Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’yı katledilişinin 52’nci yıl dönümünde, Mart ve Nisan ayları içerisinde Avrupa’nın çeşitli kentlerinde ortak paneller ve çeşitli etkinliklerle başlayacak kampanyanın ardından, 10 Mayıs 2025 tarihinde de, Almanya’nın Ludwigshafen şehrinde merkezi anma gecesi yapacaklarını duyurmuştu.
Anma kampanyasına ilişkin ortak açıklama yapan Sınıf Teorisi ve Partizan, “Düzenlediğimiz panellere tüm emekçileri, devrimci dostlarımızı ve halkımızı katılmaya çağırıyoruz” dedi.
“52. ölümsüzlük yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya şahsında devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde ölümsüzlüğe uğurladığımız tüm yitirdiklerimizi Partizan ve Sınıf Teorisi olarak, Avrupa merkezli yaptığımız bir kampanya ile anıyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“İşçiler, emekçiler, devrimciler, göçmenler, yoldaşlar,
10 Mayıs 2025 tarihinde, Almanya’nın Ludwigshafen şehirinde, Friedrich – Ebert –Halle salonunda finalini yapacağımız geceyle sonuçlandırılacak olan Kaypakkaya yoldaşı anma kampanyası, Mart ve Nisan ayları içerisinde Avrupa’da; Hollanda’nın Den Hag, Almanya’nın Köln, Stuttgart, Frankfurt ve Hamburg, Fransa’nın Paris ve Mulhouse, İsviçre’nin Zürih ve Avusturya’nın Viyana şehirlerinde ortak paneller gerçekleştirilerek sürdürülecek.
İşçiler, emekçiler, yoldaşlar,
Dünya, Ortadoğu ve coğrafyamızda önemli siyasal gelişmeler yaşanmaktadır. Emperyalist Kapitalist dünya gericiliği, insanlığı ve doğayı kendi ekonomik ve politik çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmeye çalışmaktadır. Emperyalist Kapitalist gerici sistem, somuttaki ve gelecekteki politik ve ekonomik çıkarları doğrultusundaki kapışmasını yeni bir paylaşım savaşıyla aşmanın yönelimi içerisine girmiş bulunuyor. Dolaysıyla dünya halkları yeni bir emperyalist kıyım tehlikesiyle yüz yüze gelmiş durumdadır. Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Kafkaslar ve Ukrayna üzerinden Asya-Pasifik sahasına uzanan bu emperyalist hegemonya çatışmalarının güncel alanı Ortadoğu olmaktadır. Ortadoğu’daki belirleyici siyasal gelişmeler ise, Suriye, İran ve Kürt ulusal sorununda öne çıkmaktadır. Özellikle Türk Devleti ile Kürt ulusal hareketi arasında cereyan eden politik gelişmeler ve şekillendirilmeye çalışılan yeni konsept önümüzdeki dönemin bütünlüklü siyasal yönelimini belirleyecektir. Bütün bu siyasal gelişmeleri devrimci sınıf perspektifi ile ele almak bugün açısından tarihi önemde bir yerde durmaktadır.
Bu bilinç ile ortak devrimci mücadeleyi büyütme ve geliştirme perspektifinden bakarak düzenlediğimiz panellere, tüm emekçileri, devrimci dostlarımızı ve halkımızı katılmaya çağırıyoruz.”

