
Arkeologlar tarafından 2008’de yapılan kazılarda bulunan kuş bacağı fosilinin 19 milyon yıl önce yaşayan, bir metre boyunda bir papağana ait olduğu belirlendi.
Uzmanlar tarafından yapılan kemik incelemelerinin sonuçları bilim dergisi Biology Letters’da yayımlandı.
Buna göre papağanın yedi kilodan biraz daha fazla ağırlığa sahip olduğu ve birçok kuşun aksine uçamadığı ve etobur olduğu belirtildi.
Araştırmacılar bu papağan türünün günümüzde yaşayan en büyük papağanlar olan kakapo’lardan iki kat daha ağır olduğunu söylüyor. Yeni Zelanda’da bilinen 144 kakapo var. Bu kuşların hepsinin bir ismi olduğu söyleniyor.
Çalışmayı yürüten Avustralya Flinders Üniversitesi ve NSW Paleontoloji Üniversitesi uzmanları buldukları bu papağan türüne, boyutları ve gücüne atıfla “Heracles inexpectatus” (Herkül) adını verdi.
Daha önce bir kartal ya da ördeğe ait olduğu düşünülen kemikler 11 yıl boyunca muhafaza edildikten sonra bu yılın başlarında yeniden incelenmeye alınmıştı.
Prof. Trevor Worthy, bir öğrencisinin papağanın kemiklerini laboratuvardaki bir araştırma projesi sırasında tesadüfen bulduğunu söyledi.
NSW Paleontoloji Üniversitesi’nden Prof. Mike Archer da AFP ajansına “Kuşun gagaları o kadar büyük ki istediği her şeyi parçalayarak açabilir. Geleneksel papağan yeminden başka şeylerle; hatta belki de diğer papağanlarla besleniyordu” dedi.
Prof. Worthy, hayvanın doğada hiç düşmanı olmadığı için saldırgan olmasına da ihtimal vermediklerini belirtti, “Muhtemelen yerde oturup, tohum ya da fındık, fıstık yiyordu” diye konuştu.
Papağanın bacak kemiklerinin bulunduğu aynı bölgede daha önce de 3,6 metre boyunda bir moa kemiği keşfedilmişti.
Yeni Zelanda, milyonlarca yıl önce, şimdi soyları tükenen ve boyları 3,6 metreye kadar çıkan moa’ların yaşam alanıydı. Devekuşuna benzer bir canlı olan moa’ların ağırlıkları 230 kiloya kadar çıkıyordu. Bölgede Miyosen Çağı’na (23 milyon yıl ile 5,3 milyon yıl öncesi) ait çok sayıda fosil bulunmuştu.
Prof. Worthy “Ama şimdiye kadar hiç kimse soyu tükenmiş dev bir
papağan bulamamıştı. Fosil yataklarında 20 yıldır kazılar
yapıyoruz. Her yıl yeni kuşlar, hayvanlar keşfediyoruz. Yeni,
sürpriz türlerle karşılaşacağımıza şüphe yok” dedi.(BBC Türkçe’den
derlenmiştir)

