
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin katılımıyla 1 Mayıs kutlaması gerçekleştirildi. Dersim’de Sanat Sokağı’nda toplanan sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, Seyit Rıza Meydanı’na kadar bir yürüyüş gerçekleştirdi. Burada KESK ve DİSK tarafından birer konuşma yapıldı. Daha sonra sahneye çıkan Doğan Çelik, konser verdi.
KESK Dersim Şubeler Platformu adına yapılan açıklamada, mevcut düzenin emeği değersizleştirdiği, işçileri güvencesizliğe ve yoksulluğa mahkûm ettiği vurgulandı. Kadın emeğinin görünmez kılındığı, gençlerin düşük ücretli işlere mahkûm edildiği bu sistemde, toplumsal zenginliğin küçük bir azınlığın elinde toplandığı belirtildi. Doğanın enerji projeleri, maden sahaları ve betonlaşmayla talan edildiği, halkların dillerinin, kimliklerinin ve inançlarının yok sayıldığı ifade edilerek, bu düzene karşı mücadele çağrısı yapıldı.

“Başka Bir Dünya Mümkün!”
Platform, “Bu düzene mahkûm değiliz!” diyerek, eşitlik, adalet ve özgürlük taleplerini dile getirdi. Meydanda bir araya gelen emekçiler, kamu çalışanları, emekliler, işsizler, kadınlar, gençler, Aleviler, köylüler ve ekoloji savunucuları, ortak bir direniş sergiledi. Hukuksuz ihraçlara, kayyım politikalarına, inanç ve kimlik baskılarına karşı seslerini birleştiren halk, “Jin Jiyan Azadî” sloganıyla kadın özgürlüğünü, “Buradayız, varız” diyerek gençliğin umudunu ve “Bu topraklar kâr için değil, yaşam içindir” diyerek doğanın savunmasını haykırdı.

Meydan, Direnişin Buluşma Noktası
Meydan, farklı dillerden, inançlardan ve kuşaklardan insanların bir araya geldiği bir dayanışma alanına dönüştü. Açlık sınırına mahkûm edilen emeklilerden, güvenceli iş talep eden kamu emekçilerine; kimlikleri nedeniyle tutsak edilenlerden, özgür bir inanç ortamı isteyenlere kadar her kesim, adalet ve eşitlik taleplerini güçlü bir şekilde dile getirdi.
“Bu Ses Susturulamaz!”
KESK Dersim Şubeler Platformu, bu sesin yalnızca bugünün değil, yarının da sesi olduğunu vurguladı. Barışın, emeğin, eşitliğin ve özgürlüğün sesini büyütme kararlılığıyla, meydanı dolduran halkı emek mücadelesine katılmaya çağırdı. Açıklamada, “Bu sesi susturamayacaklar. Çünkü bu ses, yaşamın ve direnişin çığlığıdır!” denildi.

