
Sağlık alanında yaşanan kriz derinleşirken, emekçiler ise mobbing, baskı, şiddet ve emek sömürüsü cenderesinde ayakta kalma mücadelesi veriyor. DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası, Kamu Çerçeve Protokolü masasında sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin sorunlarına çözüm yok diyerek Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasına DİSK/Dev Sağlık İş Genel Sekreteri Erdoğan Demir ve SES Şişli Şube Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Uysal destek verdi. “Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri hakkını alacak” pankartının açıldığı açıklamayı Dev Sağlık İş Sendikası İşyeri Temsilcisi İdris Ağırman okudu.
‘Örgütlenmeye devam ediyoruz’
Yüzbinlerce kamu işçisinin gözü kulağı Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerinde iken sağlık emekçilerinin sorunlarının görmezden gelindiğine vurgu yapan Ağırman, “Kamu Çerçeve Protokolü’nün tarafı olan konfederasyonlar toplantı yapıp açıklama yapıyorlar. İşveren yani devlet tarafı ise sessiz kalmaya devam ediyor. Masada haklarımızın konuşulmadığından eminiz. Temmuz ayında sendikamız bakanlık eliyle baraj altında bırakılmasaydı bugün masada Türkiye’nin her yerinde sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin gerçek sorunları ve talepleri konuşuluyor olacaktı. Bugün işyerlerimizde gerçek taleplerimizi dile getiriyoruz. Her türlü baskıya, zora rağmen taleplerimiz için örgütlenmeye devam ediyoruz“ dedi.
‘Ücretlerimiz enflasyon altında erimesine müsaade etmeyeceğiz’
DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) tarafından yayımlanan Mart 2025 dönemi “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” raporuna göre, açlık sınırı 23 bin 51 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 79 bin 734 TL olduğu hatırlatan Ağırman, “Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan toplam harcama ise 36 bin 923 TL’ye ulaştı. Ücretlerimiz enflasyon altında erimesine müsaade etmeyeceğiz“ diye konuştu.
1 Mayıs çağrısı yapıldı
1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde de taleplerimizle 1 Mayıs alanlarında olacaklarını söyleyen Ağırman, “Bu yıl, her zamankinden daha fazla bir araya gelme, sesimizi yükseltme zamanı. Çünkü emeğimiz yok sayılıyor, haklarımız gasp ediliyor, geleceğimiz karartılıyor. Buna sessiz kalmayacağız. Son söz olarak tüm sağlık ve sosyal hizmet işçilerine sesleniyoruz: Hakkımız olanı almak için birleşelim, mücadele edelim” dedi.
Hanlar, hamamlar, saraylar değil hakkımızı istiyoruz diyen Ağırman, acil ve yaşamsal talepleri sıraladı:
*Haftalık 40 saatlik çalışma süresi istiyoruz.
*Tayin ve Becayiş sorununun kalıcı şekilde çözülmesi için şeffaf bir sistem oluşturulmasını istiyoruz.
*Görev tanımları net şekilde belirlenmesini istiyoruz.
*Ara dinlenme süresi işçiler için bir haktır. İşyerlerimizde uygulanmasını istiyoruz.
*İnsanca yaşamaya yetecek ücret istiyoruz
*İşyerimizde bir mobbing aracı olarak kullanılan Meslek kodu farklılıklarının ortadan kaldırılmasını istiyoruz.
*Önce zorunlu emeklilik sonra EYT ile aramızdan ayrılan arkadaşlarımızın yerine yeni istihdam olmadığı için ağır iş yükü altında eziliyoruz. Yeni istihdam istiyoruz.
*İşyerimizde kreş istiyoruz!

