
Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, ilk mitingini “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” şiarıyla Kartal Meydanı’nda gerçekleştirdi.
Miting öncesi yürüyüş gerçekleştirildi
Miting öncesi siyasi partiler kortej halinde Kartal Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Ambar işçileri de EMEP kortejinde yürüdü.
Kortejde, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP vekilleri Ahmet Şık, Barış Atay, Sera Kadıgil, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, TÖP Sözcüler Kurulu Üyesi Perihan Koca, Pelin Kahiloğulları, Juliana Gözen, SMF Dönem Sözcüleri Barış Kayaoğlu ve Dilşad Canbaz ile partililer yer aldı.
“Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” pankartı açılan kortejde HDP bileşenleri DBP, Devrimci Parti, ESP, SODAP, SYKP, Yeşil Sol Gelecek Partisi de yer aldı.
Barış Anneleri Meclisi üyeleri, beyaz tülbentleriyle Kartal Meydanı’na zılgıtlarla giriş yaptı. Meydandaki kitle, Barış Annelerini alkışlarla karşıladı.
Miting alanına gökkuşağı bayraklarıyla girmek isteyenlerin bayrakları polisler tarafından içeri alınmadı.
Demirtaş’tan mesaj
Edirne Hapishanesi’nde 2016 yılından bu yana tutuklu bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, mitinge sosyal medyadan mesaj gönderdi. Demirtaş, paylaşımında “Ben yola çıktım, geliyorum, halayda buluşalım #EmekveÖzgürlükİçin” ifadelerine yer verdi.
Mitingde ayrıca Demirtaş’ın hapishanede yazdığı “Kına yaktım baksana” şarkısı da seslendirildi.
Birleştik! Bütün gücümüzle göndereceğiz.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın on binlerin katılımıyla gerçekleştirdiği “birlikte değiştireceğiz” mitinginde yapılan konuşmalarda, “Bu ittifak Demokratik Cumhuriyet için geliyor. Savaşa karşı barışı, yalana karşı hakikati kurmak için geliyoruz. İktidarı göndereceğiz” mesajı verildi.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın İstanbul Kartal Meydanı’nda “Savaşa, yoksulluğa, baskılara dur diyelim. Birlikte değiştirelim” şiarıyla gerçekleştirdiği miting, on binlerin coşkusuyla devam ediyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan partilerin eş genel başkanları, eş sözcüleri ve başkanları, mitingde konuşuyor.
TÖP Sözcüsü Gözen: Bu iktidarı göndereceğiz
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Juliana Gözen
Mitingde ilk olarak konuşan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Juliana Gözen, “Ülkeyi bataklığa sürükleyenleri göndermeye söz veriyoruz” dedi. İktidarın Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan korktuğunu ifade eden Gözen, “Bizden çaldıkları ne varsa, geri alacağız. Söz bitti artık, saflar netleşti. Dibine kadar suça batmış bu faşist iktidar, kendi koltuğu pahasına halka savaş açmış. Ülkeyi çetelerle, mafyalarla, işçileri açlığa sürükleyip, patronlara rant yerleri ihya eden, neymiş hukuk onun iki dudağı arasındaymış, neymiş, seçim tarihini kendisi belirleyecekmiş. Seçimde hangi partilerin yer alacağını belirleyecekmiş. Neymiş, milyonların iradesi olan HDP’yi kapatacakmış. 20 yıllık iktidarında bu halk sana boyun eğmedi, şimdi mi eğecek?” ifadelerini kullandı.
İşçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, gençlerin, kadınların seçeneksiz olmadığını ifade eden Gözen, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte buradayız. İttifakımız patronlarla değil, işçilerin ittifakıdır. İttifakımız Kürtlerin, Türklerin, Alevilerin, Çerkezlerin ittifakıdır. Bu topraklarda görülecek bir hesabımız var. Hiç bir yere gitmiyoruz. Üniversiteleri de memleketi de biz özgürleştireceğiz gençlerin ittifakıyız. Bizler kadınların ittifakıyız. Bu topraklara onurlu bir barış ve özgürlük getirecek yegane güç işte burada. Bizi çantada keklik sananlar, bu halk kendi seçeneğini yaratmasını bilir. Kardeşler, burada hep birlikte söz veriyoruz; 7 gün boyunca cenazesi yerde kalan Taybet Ana için, 10 Ekim’de, Suruç’ta kaybettiğimiz arkadaşlarımız için söz veriyoruz, Soma’da tekmelenen maden işçileri için söz veriyoruz. İzmir’de HDP il binasında katledilen Deniz Poyraz için söz veriyoruz. Bu iktidarı göndereceğiz.”
Öztürk: Seni yeneceğiz AKP, seni göndereceğiz
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, iktidarın Kürt halkına savaş açtığına işaret ederek, “Bu ülkede bir Kürt meselesi var. Gelin bunu çözün dedik. Onlar gittiler ne yaptılar, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta, Van’da ne yaptılar? Ne yaptılar, Selahattin Demirtaş’ı dört duvar arasına koydular. Bunu kabul eder miyiz biz? Kabul etmeyiz. ‘Suriye sınırını geçeceğiz’ dediler, ‘Irak sınırını geçeceğiz’ dediler. ‘Bir gece ansızın geleceğiz’ dediler. Savaşları bırak, Kürt halkıyla barış” dedi.
Halkın yoksulluğa ve sefalete karşı yaşam mücadelesi verdiğini belirten Öztürk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik kriz altında her geçen gün ezilen emekçilere “müjde” diye açıkladığı ücret zamlarına değindi. Öztürk, “Bu arada, işçi ücretleri açıklandı, Erdoğan açıklarken ‘bizim sırtımızda yumurta küfesi var’ dedi. Sarayda kameralara bakarak gülümsedi. Soruyorum burada, Erdoğan kimin için gülümsedin. 5’li çete için mi gülümsedin, yoksa vicdansız hükümetin için mi gülümsedin. Erdoğan sakın unutma, orada güldün ama son gülen iyi güler. Halk, bu işin sonunda çok iyi gülecek. Birleşiyoruz, kuvvetleniyoruz, birleşen bir halkı asla hiçbir kuvvet yenemez. Halkımız burada, korkmadı, yenilmedi. Seni yeneceğiz AKP, seni göndereceğiz. Emek ve Özgürlük İttifakı seni gönderecek” şeklinde konuştu.
Akdeniz: Gelin birleşelim
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, sözlerine miting alanını dolduran on binleri selamlayarak başladı. Belediyelere atanan kayyımlara değinen Akdeniz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne de kayyım atanmak istendiğine işaret etti. Akdeniz, “HDP’ye atanan kayyımlar neyse İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne uygulanmak istenen aynı şeydir. Emek ve Özgürlük ittifakı olmadan, Diyarbakır’ı yanınıza almadan, İstanbul’da bu ablukayı dağıtamayız. Gelin birleşelim, bu ülkeyi birlikte özgürleştirelim. Tek adam yönetimini, çete, mafya düzenini bizler göndereceğiz. Halk gönderecek, halk birden büyüktür. Burada dipten gelen bir dalga var. Bu dalgaya kulak verin. Grev yasağını dinlemediler işçiler, Erdoğan’ın kararını dinlemediler ve kazandılar. EYT’liler uzun süre mücadele ettiler ve kazandılar. Adana’da saya işçileri, Amed’te fırın işçileri, gıda sektöründeki işçiler ayakta. Birleşe, birleşe geliyoruz” diye konuştu.
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın kendi adayını çıkaracağını belirten Akdeniz, on binlere dönerek, “Bu yetkiyi Emek ve Özgürlük İttifakı’na veriyor musunuz?” diye sordu.
Buldan: Bu daha başlangıç
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, savaşa, yoksulluğa, baskılara ve tecrit politikalarına “dur” demek için alanda bulunduklarını belirtti. Buldan, “Aynı zamanda ‘jin, jiyan, azadî’ demek için buradayız. Doğa talanına, yaşam talanına, hukuk talanına dur demek için buradayız. Demokrasinin şehri güzel İstanbul’u, karanlığın merkezi yapmaya çalışan AKP-MHP rejimine karşı dur demek için buradayız. Bu daha başlangıç. 82 milyon insan bu havayı, bu rüzgarı hissedecek. Seçimlerde İstanbul bir kez daha kendisini ispat edecek. Bundan kimsenin kaygısı ve kuşkusu olmasın. 7 Haziran’da başlayan bir başarı hikayemiz var. İttifakımızla, dostlarımızla birlikte seçimlere damgamızı vuracağız.
Seçimlerde İstanbul’da kazandık mı Türkiye’de kazandık demektir. İstanbul Amed’tir, Cizîra Botan’dır, Serhat’tır, Akdeniz’dir, Karadeniz’dir, Ege’dir. İstanbul HDP’dir. Bu meydan Mahirlerin, Kemallerin, İboların, Mazlumların, Orhan Doğanların, Berkin Elvanların, Musa Anterlerin meydandır. Bu meydandan seçimlerin startını veriyoruz. Sevgili arkadaşlar, hedefimiz daha da büyümektir. Bu ittifak daha da büyüyecek, bu düzeni mutlaka değiştirecek. Bunun için bu seçimler tarihi öneme sahiptir. Yapılacak olan seçimler aydınlık ile karanlık arasında yapılacak bir tercih olacaktır. Bu seçimler demokrasi ile faşizm arasında yapılacak bir tercih seçimi olacaktır. Bu seçimler, aynı zamanda AKP-MHP ittifakının fişini çekeceğimiz bir seçim olacaktır. Bu seçimler, onurlu bir barışın yolunu açacaktır. Bu seçimler savaş politikalarına, tecride son verilecek seçimler olacaktır. Bu seçim İstanbul Sözleşmesini geri getireceğimiz seçim olacaktır. Bir şey daha var, bu seçimler kendi cumhurbaşkanımızı belirleyeceğimiz bir seçim olacaktır. Şimdiden akşam demeden, gece demeden, Kürdü, Alevisiyle, Sünnisiyle, Ermenisiyle her birimiz çalışacağız, kazanacağız, başaracağız.”
Buldan’ın ardından Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sahneden on binleri selamladı.
Güçlü barış ittifakı
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise, ittifaklarının büyüyerek yoluna devam ettiğini belirtti. Emek ve Özgürlük İttifakı etrafında birleşen halklarla iktidarın savaş oyunlarına son vereceğini kaydeden Sancar, “Savaşa karşı barışın en güçlü ittifakını kuracağız. Her savaş, operasyon ekmeğimizden çalmaktır. Yoksul halkı daha da yoksullaştırıyorlar. Bu ülkenin geleceğini gasp etmek istiyorlar. Buna dur diyoruz. Hep birlikte savaşa hayır diyoruz. Değiştirmeye geliyoruz dedik. Seçimlerle birlikte hayatın her alanında mücadeleyi büyüteceğiz. Bu ittifakı genişleterek, demokrasinin merkezi haline getireceğiz. Bu ittifak demokratik cumhuriyet için geliyor. Geliyoruz, değiştirmeye geliyoruz. Savaşa karşı barışı, yalana karşı hakikati kurmak için geliyoruz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bu güç bu ülkeyi demokrasiye ve barışa, emek ve özgürlük dolu geleceğe taşıyacak” dedi.
HDP bileşenleri kitleyi selamladı
Buldan ve Sancar’ın konuşmasının ardından HDP bileşenleri olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), SODAP, SYKP, Yeşil Sol Gelecek Partisi sahneye gelerek, on binleri selamladı.




Kayaoğlu: Birlikte başaracağız
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu, mevcut AKP ve MHP iktidarının, kendisinden olmayan tüm farklılıkları “damgalayıp” ötekileştirdiğini söyledi. Kayaoğlu, “İktidarın faşist politikalarının bir yansıması olarak HDP’nin hazine hesaplarına bloke konuldu. Hep birlikte bu gidişata dur demezsek, bu faşist abluka her geçen gün büyüyecek. Parlamentoda 2023 bütçe görüşmelerinde işçiler emekçilerden alıp zengine verdiler. Savaşa yatırım yaptılar. Bıçağın keskin ucunu dar gelirliye, işçiye, emekçiye ödetmeye çalışıyorlar. Biliyoruz sahip oldukları servet, bizden çaldıklarıdır, işçi ve emekçiden çaldıklarıdır. Bu soygun düzenine, bu zulüm çarkına dur diyeceğiz. Daha adil bir dünyada yaşayabiliriz. İşte Emek ve Özgürlük ittifakı bunun en güzel örneğidir. Daha da önemlisi artık sermaye partileri arasında tercih yapmaya mecbur değiliz. Tüm sorunlarımızı aşabiliriz. Bu yolda birlikte yürüyeceğiz, birlikte başaracağız” dedi.
Kayaoğlu’nun konuşmasının devamı şöyle;
Hepimizin bildiği gibi hegemonyasını eşitsizlik, sömürü, gasp ve korku üzerinden sürdüren yasakçı bu iktidarın tek derdi sermayeye uşaklık etmek ve %10’luk zengin zümrenin hissesini arttırmaktır. Bu iktidarın derdi; kendinden olmayan, kendinden korkmayan kim varsa damgalayıp yasaklamak ve ötekileştirmektir. Dertleri; halkın değil kendilerinin ve %10’luk zengin bir zümrenin çıkarını, iktidarını korumak için ırkçılığı, tekçiliği, cinsiyetçiliği yaymak ve sömürüyü aklamaktır. Onların derdi; esasta gündem yaratıp yolsuzluklarını, hukuksuzluklarını, rant ve talan için yaptıkları soygunların üstünü örtmektir.
Yine hepimizin bildiği gibi, geçtiğimiz günlerde iktidarın faşist politikalarının bir yansıması olarak HDP’nin hazine desteklerine bloke konuldu. Eğer hep birlikte bu gidişata dur demezsek, birlikte değiştirmek için ısrar etmezsek bu faşist abluka her geçen gün daha da büyüyecek. Parlamentoda 2023 yılı bütçe görüşmelerinde; işçiden, emekçiden yoksuldan alıp zengine verdiler. Eğitime, bilime, istihdama değil savaşa yatırım yaptılar. Bıçağın keskin ucunu emekçiye doğrultup krizin faturasını dar gelirliye, kamu çalışanına, işçiye emekçiye, köylüye ödetmeye çalışıyorlar. İşçiden, emekçiden alıp zengine veriyorlar. Biz biliyoruz ki; “sahip oldukları servet bizden çaldıklarıdır!”
Bu soygun düzenine, bu bezirgân saltanatına, bu zulüm çarkına dur diyeceğiz, bizden çaldıklarının hesabını günü geldiğinde bir bir soracağız. Hakları gasp edilen işçi ve emekçiler olarak hiçbirimiz bu soygun düzenine mecbur değiliz. Şiddete, istismara maruz bırakılan kadınlar, lgbti+’lar, çocuklar bunlara mecbur değil. Daha adil, eşit, özgür bir ülke ve dünya inşa edebiliriz. Daha da önemlisi artık sermaye partileri arasında tercih yapmaya mecbur değiliz! Kendimizi, kentimizi, ülkemizi, ekonomimizi yönettiğimiz, kendi kaderimizi kendimiz çizdiğimiz, söz, yetki, kararın işçi ve emekçilerde olduğu bir yaşamı inşa edebiliriz. Biz buna inanıyor ve bu uğurda mücadele ediyoruz! Bir arada durmakta ısrar ederek tüm sorunlarımızı aşabiliriz. Irkçılığın, cinsiyetçiliğin, sömürünün olmadığı, eşit, özgür, adil ve demokratik bir dünyada farklılıklarımızla bir arada yaşayabiliriz! Emek ve Özgürlük ittifakı ile bu yolda birlikte yol alacak, birlikte başaracağız.
Düşüncelerinden vazgeçirilmek için çıplak arama, işkence, tecrit gibi zorba uygulamalara maruz bırakılan binlerce tutsak yoldaşımız var. Ezilen halkların hak mücadelesi için tecrit altında özgürlük tutkusu taşıyan, bilinçlerine tutunarak özlemlerini haykıran Devrimci tutsaklara buradan selam olsun! İnsanca ve onurlu bir yaşam mücadelesi dünyanın her köşesinde sürüyor. Latin Amerika’dan Uzak Doğuya, Avrupa’dan Güney Afrika’ya özgürleşme mücadelesini omuzlayanlar ve dövüşenler var. Selam olsun meydanlarda emekçilerin özgürlük, demokrasi ve barış sloganlarını haykıranlara. Selam olsun siz değerli dostlara, İşçilere, emekçilere, kadınlara, gençlere!
Bu bezirgân saltanatı, bu zulüm sürmesin diye verdiğiniz mücadeleyi ve sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum!






