Connect with us

Kadın

Eskişehir Demokratik Kadın Platformu: İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz!

Bugün İstanbul’da gerçekleştirilen İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin iptal duruşmasıyla ilgili Eskişehir’de basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına katılan kadınlar, “Kadınların eşit ve şiddetsiz bir hayat sürmeleri için İstanbul Sözleşmesi elzemdir. Bu yüzden Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle Danıştay’da görülen davada savcı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptal edilmesini talep etmesinin ardından kararın yazılı olarak ileri bir tarihte açıklanmasına karar verilmişti.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali talebiyle gerçekleştirilen duruşmanın olduğu gün kadınlar sokaklarda İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini tekrar haykırdılar.

Eskişehir’de Demokratik Kadın Hareketi’nin çağrısıyla Ulus Anıtı’nda toplanan kadınlar basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını okuyan Sibel Gündüz Koca , “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek Anayasa’daki eşitlik ilkesinden, şiddeti önleme amacı taşıyan yasalardan vazgeçildiğinin, devletin kadın erkek eşitliği ve kadına karşı şiddeti önleme politikasını terk ettiğinin ilanıdır” dedi,  İstanbul Sözleşmesi’ni savunmanın sadece kadınların değil, demokratik bir ülkede adaletli ve insanca yaşamdan yana olan herkesin sorumluluğudur diyen Koca, kadına Yönelik Şiddet Yasasındaki uygulama sorunları çözülünceye kadar sokakta olacaklarını söyledi.

Yapılan basın açıklamasının tam metni şu şekilde;

Bugün Danıştay’da İstanbul Sözleşmesinin feshine karşı açılan davaların duruşması görüldü. Türkiye’nin her köşesindeki 73 Barodan yüzlerce kadın avukat İstanbul Sözleşmesi’ni savundu. Yüzlerce kadın hakları savunucusu Danıştay’ın önünde hep birlikte haykırdı: “İstanbul Sözleşmesi Bizim, Vazgeçmiyoruz”

Erkek şiddetiyle her gün en az 3 kadın ölürken, her gün en az üç kadın şüpheli şekilde hayatını kaybederken 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Tek adamın bir gece vakti verdiği bu karara karşı ilk yaptığımız kadınlar ve LGBTİ+ lar olarak sokaklara çıkmak oldu.Bu fesih kararını kadınlar hiçbir zaman tanımadı, kabul etmedi.

Peki bu fesih sürecine nasıl geldik. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi yani İstanbul Sözleşmesi, Erdoğan’ın “Halk istiyorsa kaldırın” sözüyle gündeme geldi. Numan Kurtulmuş “yanlıştı” derken, kadın düşmanı gerici tarikatlar raporlar hazırlayarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun kurallarına uymadığını, LGBTİ+ ların sözleşmeden faydalanmasından, cinsel yönelimin tehlikelerinden, aile kavramının önemini azalttığından bahsettiler. “Kadın-erkek eşit değildir” diye zamanında açıklamalar yapan AKP bu raporu hep yedekte tuttu. Ve 20 Mart 2021 tarihinde kadınlar için yaşamsal değerde olan sözleşme hukuka aykırı bir şekilde feshedildi.

Fesih kararına ilişkin yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle pek çok kadın, kadın örgütü, baro, sivil toplum kuruluşu, sendika ve siyasi parti 200’ü aşkın dava açtı. Bugün Danıştay’da bu davaların duruşması görüldü ve savcı mütalaasında İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararının iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Sonuç önümüzdeki günlerde açıklanacak.  Verilecek karar, sadece İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının hukuksuzluğuna ve buna yönelik iptal talebine ilişkin olmayacak. Aynı zamanda, hukukun ayaklar altına alındığı bu çürümüş düzende, Türkiye’nin geleceği ve hukukun üstünlüğü adına bir umut olacak. Bugün Danıştay heyet başkanının da dediği gibi biz kadınlar, Danıştay tarihinin en kalabalık duruşmasının yaşattık ve sözleşmeyi savunma, sahip çıkma kararlılığımızı bir kere daha gösterdik.

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek Anayasa’daki eşitlik ilkesinden, şiddeti önleme amacı taşıyan yasalardan vazgeçildiğinin, devletin kadın erkek eşitliği ve kadına karşı şiddeti önleme politikasını terk ettiğinin ilanıdır. TBMM’de yasayla kabul edilen uluslararası bir sözleşmeden tek kişinin kararla çıkılması kabul edilemez. Bu fesih kararı Sözleşmenin referans aldığı ve Türkiye’nin de taraf olduğu tüm temel insan hakları belgelerinden de kolayca çekilebileceği anlamına gelmektedir. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak sadece kadınların değil, demokratik bir ülkede adaletli ve insanca yaşamdan yana olan herkesin sorumluluğudur. Ve bu nedenle siyasi saiklerle İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesine karşı alınacak bir iptal kararı hepimiz için yarınlara daha umutlu bakmanın vesilesi olacaktır.

Kadına yönelik şiddetin arttığı bu dönemde, şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi’nin önemi ve etkin uygulanması zorunluluğu her geçen gün biraz daha artıyor.

İstanbul Sözleşmesi toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için devlete erkek şiddetine karşı mücadele sorumluluğu yüklemiştir. Toplumsal açıdan erkek şiddetine karşı mücadele etmek ya da şiddetin karşısında sessiz kalarak bir suçun faili haline gelmek dışında bir seçenek yoktur. Bugün İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve erkek şiddeti karşısında mücadele etmek kadın erkek eşitliği olan toplumda yaşamak isteyen herkesin mücadelesidir.

Biz kadınlar ve LGBTİ+ lar; 6284 sayılı Şiddet Önleme Yasasının etkin uygulanması, Nafaka Hakkı, Kürtaj Hakkı, LGBTİ+ ların hakları için mücadele ederken çocukları istismarcıları ile evlendirmeye çalışanların da karşısındayız.

Biz kadınlar ve LGBTİ+ lar; İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Sözleşme etkin şekilde uygulanıncaya, 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddet Yasasındaki uygulama sorunları çözülünceye kadar sokakta olacağız!



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Kadın