
Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) bünyesindeki sağlık emekçileri, toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri öncesi hastanelerden seslendi. Kimi hastanelerde iş bırakan, kimi hastanelerde basın açıklamaları yapan emekçiler, “Kiralarımızı ödeyemiyoruz. Arkadaşlarımız yurt dışına göçüyor. Yoksulluk sınırının üstünde ücret istiyoruz” dedi.
Evrensel’de yer alan habere göre; İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Hastanesi, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde sabah erken saatlerde toplanan sağlık emekçileri gerçekleştirdikleri açıklamalar ile taleplerini dile getirdi.
FSM emekçileri: Bir daha hüsran yaşamamak için iş bırakıyoruz
Fatih Sultan Mehmet Hastanesinde çalışan sağlıkçılar da başhekimlik binası önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Başhekimlik önünde toplanan sağlıkçılar, “Şiddet varsa hizmet yok”, “Sermayeye değil emekçiye bütçe”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık” diye haykırdı. Basın açıklaması öncesi söz alan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Anadolu Şube Başkanı Nurdan Gürer, “Sendikaların birleşerek aldığı uyarı grevimizi; TİS masasında pazarlık halinde satılarak alınan kararlara karşı alıyoruz, bizler işyerlerinde birleşerek, 6 dönemdir hüsranla geçen sözleşme sürecini bir daha yaşamamak için iş bırakıyoruz” diye seslendi.
“Şiddeti üreten bu sistemin ta kendisi”
Basın açıklamasını okuyan Mustafa Sertuğ Yüksel ise, “Bugün ayrı yönlerimizi bir kenara bırakarak sağlık ve sosyal hizmet kolunda görev yapan kamu çalışanlarının ortak taleplerini, haklı mücadelemizi daha sesli duyurabilmek, birlikteliğimizi ortaya koyabilmek adına SABİM platformu çatısı altında bir araya geldik” dedi.
Yüksel, sağlıkta şiddete dikkat çektiği açıklamasında, “Şiddetin gölgesinde hizmet üretmeye çalışırken, her an bir silahtan çıkan kurşunla, hatta başımıza indirilen bir oksijen tüpüyle, gelecek bir bıçak darbesiyle ölebiliriz. Şiddeti engellemek için sadece kanunların yeterli olmayacağını biliyoruz. Rant alanına dönüştürülen ve kışkırtılan sağlık talebi, saygının yok edilmesi, eksik istihdamla verilmeye çalışılan hizmet, sanal kuyruklar, 5-10 dakika muayene süreleri… Şiddeti üreten, bu sistemin ta kendisi, biliyoruz” dedi.
“Sistemdeki kargaşa nefes alınamaz noktaya getirdi”
“Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor. Düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor” diyerek Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sorununa da dikkat çeken Yüksel, “2010 yılında büyük umutlarla başlayan aile hekimliği uygulaması, aslında uygulamanın kendisi değil sistem içinde emek verenler sayesinde büyük başarılar elde etmiştir. Fakat yıllar içinde görülmüştür ki liyakatsiz eller sebebiyle her geçen gün geriye gitmiş ve geriye gitmeye devam etmektedir. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nu düzenlemek yerine 657 sayılı Kanuna göre ceza verilerek anayasal haklar görmezden geliniyor, liyakatsizlik ve art niyet, yönetimdeki etki alanını giderek arttırıyor” diye konuştu.
Halka da çağrı yapıldı
Açıklamanın devamında halktan da sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının mücadelesi için destek istendi: “Nitelikli sağlık hizmeti için verilecek bu mücadelede sadece kendimiz için değil, hastalarımız için de mücadele ettiğimizin bilinciyle, tüm halkımızı yanımızda olmaya davet ediyoruz. Hakkımız, halkımız ve hastalarımız için, ideal sağlık sistemi için, bugün ve yarın acil işlemler dışında sağlık hizmetini durduruyor, iş bırakıyoruz!”
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi: Kira büyük sorun, göç yoğun
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iş bırakan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri de TİS görüşmeleri öncesi iktidarı uyardı. SES üyelerinin eylemine hastanedeki diğer sendikalara üye sağlık emekçileri de katılarak destek verdi. Hastane önünde yapılan açıklamada konuşan SES İşyeri temsilcisi Muhsin Uysal, mesleklerinin onuruna yakışan ve insanca yaşanır talepler için bir kez daha iktidarı uyarmak için hastane kapısı önünde toplandıklarını söyledi.
Açıklamada konuşan SES üyesi Ferdane Çakır, bugüne kadar yapılan görüşmelerde hükümetin kaşıkla verdiğini kepçeyle geri alarak kamu emekçilerini yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum etmesine izin vermemek için bir arada olduklarına işaret ederek “Al gülüm- ver gülüm oyunlarına seyirci olmayacağız” dedi. Her geçen gün biraz daha yoksullaştıklarını özellikle İstanbul gibi büyük metropol şehirlerde çalışan sağlık emekçilerinin neredeyse maaşlarıyla eşitlenen ev kiralarını ödemek için ek iş yapmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çakır “Başta doktor ve hemşireler olmak üzere sağlık emekçileri maalesef ki çareyi yurt dışına gitmekte aramakta” dedi. Sadece ekonomik özlük ve sosyal hakları için iş bırakmadıklarını, sağlıkta artan şiddete dur demek ve hizmet verdikleri hastalarının nitelikli bir sağlık hizmeti için de bir arada olduklarını dile getiren mevcut iktidarın izlediği ekonomi politikasını bırakıp kendi halkının, çalışanlarının, üretenlerinin sesine, taleplerine kulak vermesini istedi.
Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi emekçileri de iş bıraktı
Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde çalışan sağlık emekçileri de TİS öncesi iş bırakarak taleplerini haykırdı. Sağlık çalışanları adına açıklamayı Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Helin Bağcı okudu. Sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlara ve taleplere dikkat çekilen açıklama sonrası Tabip-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Erçek, HEKİMSEN Başkanvekili Dr. Cihat Özdamar ve SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak Sevim de birer konuşma yaptı.
İl Sağlık Müdürlüğü önünde ortak açıklama
Hastane önlerinde gerçekleştirilen açıklamaların ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, “İnsan yakışır iş yükü insana yakışır ödeme” dedi ve bir kez daha ‘artık yeter’ diye haykırdı.
“Meslek onurumuz insanca yaşamak ve yaşatmak için buradayız! Sonuna dek mücadele ederek birlikte kazanacağız” pankartı açan sağlık emekçileri “Gün gelecek devran dönecek şiddete göz yuman hesap verecek”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganı attı. Eyleme katılan sağlık emekçileri, “Vergi yükü azaltılsın”, “Sağlıkta şiddete hayır”, “Aile sağlığı merkezleri batıyor”, “Ek ödeme değil tel ödeme istiyoruz” yazılı taleplerini içeren dövizleri taşıdı.
“Mezarda emekliliğe mahkum ediliyoruz”
21 sağlık sendikasının bir araya geldiği SABİM Platformu adına ortak açıklamayı Dr. Bilge Mehmetzade okudu. Mehmetzade, toplu sözleşme taleplerini belirleyerek, platformun büyük çoğunluğunun katılımıyla 1-2 Ağustos’ta ülke genelinde iş bırakma kararı aldıklarını aktardı.
“Çeşitli kalemler altında ödenen ve emekliliğe yansıtılmayan ek ödemelerle avutuluyoruz, kandırılıyoruz” diyen Mehmetzade, “Gerçek enflasyon karşısında bizlere sadece %17,5 zam reva görülürken, emekliliğimize yansımayan seyyanen zam ile eğitimli olmak cezalandırılıyor ve mezarda emekliliğe mahkûm ediliyoruz. Alım gücümüz büyük bir hızla azalıyor, fazla çalışma ücretimiz, iş hukukuna göre normal mesaimizin 2 katı olması gerekirken, yarısından az alıyoruz.Çocuklarımız için sağlıklı beslenme koşullarını sağlayamıyoruz, eğitim masraflarını, kiramızı bile ödemekte zorlanıyoruz. Uluslararası aile hekimliği uygulamaları ile ilgisi olmayan düzenlemeler, yetersiz aile sağlığı merkezi gider ödemeleri, yetersiz aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı sorunu çözülmüyor, düşük tavan katsayısı ve destek ödemesi ile aile sağlığı çalışanları yok sayılıyor ve birçok angarya iş yükü ile 85 milyon vatandaşın koruyucu sağlık hizmeti ihmal ediliyor” ifadelerini kullandı

