
Bahattin Seçilir/ İstanbul
Ankara’da 30 Mayıs günü düzenlenen “Esaretten Cesarete Kısa Film Yarışması” adlı kısa film yarışmasının ödül töreninde sanatçı, yönetmen Ecre Begüm Bayrak, konuşma yaptığı sırada TRT’de görev almakta olan Oya Eren tarafından konuşması kesildi. Sanatçı Bayrak ve Sineme Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) Beyoğlu’nda bulunan Sine-Sen önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına oyuncu Nur Sürer, Sine-Sen üyeleri, sanatçılar, üniversite öğrencileri ve çok sayıda kişi katıldı.
‘Bu durum kabul edilemez’
Sine-Sen Genel Başkanı Galip Görür, sanata karşı tüm baskı ve engellemelere rağmen mücadele edeceklerini söyledi. Görür, “Bu durum kabul edilemez. Bu durumun karşısında olduğumuzu ve Ecre’nin yanında olduğumuzu birkez daha ifade edelim. Arkadaşımız sahnede saldırıya uğramıştır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu durumun daha vahim bir noktaya gelmesini istemiyoruz” dedi.
Ardından söz alan oyuncu Nur Sürer de, sanatın yasaklanamayacağını ve susuturulamayacağını söyledi.
‘Fiziksele varan saldırı girişimine maruz kaldık’
Yönetmen Ecre Begüm Bayrak yaşadıklarını şu sözler ile anlattı; “30 Mayıs Cuma günü Ankara’da düzenlenen ‘Esaretten Cesarete Kısa Film Yarışması’ adlı kısa film yarışmasının ödül töreninde yaptığım konuşma, TRT’de görev almakta olan Oya Eren tarafından kesildi. 19 Mart’tan bu güne şiddete uğrayan, tutuklanan öğrenci arkadaşlarımı, F ve Kuyu tipi hapishanelerde tutulan muhalif gençleri ve yakın zamanda sansüre uğramış olan Grup Yorum’u andığım için, ben ve arkadaşlarım kendisinin ve eşinin sözlü tacizlerine, hakaretlerine ve fiziksele varan saldırı girişimlerine maruz kaldık. Salonu terk etmek isterken kapılar üzerimize kilitlenmeye çalışıldı, sahnede kendisi tarafından ‘Siyasi mesaj vermeyelim’ uyarısının yapılmasına rağmen fuaye alanında ‘bozkurt’ işaretleriyle küfür ve hakaretlere maruz kalmaya devam ettik. Festival ekibi ve salondaki diğer yönetmen arkadaşlarımızın desteği ile tarafımıza yapılmış saldırı makul bir zemine çekilmeye çalışıldı ancak kendilerinin polis çağırdığı duyumunu almamız üzerine, meselenin daha fazla büyümemesi ve çirkinleşmemesi için salonu terk etmek zorunda bırakıldık.”
‘Mücadele edeceğiz’
Bayrak, sansür ve baskıya karşı mücadele edeceğini söyledi. Bayrak, “Bununla beraber, yapılan bu saldırının, kapıların üzerimize kilitlenmeye çalışılmasının, yapılan bozkurt işaretlerinin ve edilen hakaretlerin, konuşmamızın ve sonrasındaki fiilerimizde herhangi bir suç unsuru bulunmamasına rağmen polis çağırılmasının hangi zinhniyetin ürünü olduğunu ve nereden beslendiğini çok iyi biliyoruz. Uğramış olduğumuz saldırı yalnızca bana veya bütün sanatçılara yapılmış bir saldırı değil, sözünü söylemek isteyen, onlar gibi düşünmeyen herkesin ifade özgürlüğüne gerçekleştirilmiş bir saldırıdır. Geçtiğimiz süreçten bu güne yapılan bu saldırı ne üniversite kampüslerindeki polis şiddetinden, ne sanata ve sanatçıya uygulanan sansürden, ne de bu gün kuşatması altında olduğumuz hiçbir baskıdan bağımsız değil. Bunu biliyoruz ve meselenin bireyselleştirilmesine izin vermeyeceğimizin, uğradığımız saldırının bireysel değil bütünlüklü bir mesele olduğunun ve bütün sanat camiasını ilgilendirdiğinin altını çiziyor, yaşamın her alanında sansür ve baskıya karşı mücadele edeceğimizi bildiriyoruz. Uğradığımız saldırıdan bu güne yanımızda olan, bizi destekleyen ve dayanışma içinde olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Dayanışmanın gücünün her şeyin üstünde olduğuna inanıyoruz. Sanatın sansürsüz ve özgür olduğu günlerde hep birlikte üretebilmek dileği ile, bütün arkadaşlarımızı kucaklıyoruz.Özgür sanat susturulamaz, özgür basın susturulamaz, Grup Yorum halktır, yasaklanamaz” dedi.
Bayrak’ın ardından Sine-Sen MYK üyesi Yeliz Vurgun basın açıklamasını okudu.
‘Tüm emekçilere yönelik bir saldırıdır’
Vurgun, sanatçı Bayrak’ın susturulmaya çalışılmasının ifade özgürlüğüne, emeğe ve tüm emekçilere yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Vurgun, “Sendikamız üyesi, yönetmen Ecre Begüm Bayrak, 30 Mayıs günü katıldığı Esaretten Cesarete Kısa Film Yarışması’nda yaptığı konuşma sırasında sunucu tarafından sözlü müdahaleye maruz kalmış, konuşması hukuksuz ve saygısız bir biçimde kesilmiştir. Bu müdahaleyi takiben, üyemize karşı sözlü hakaretlerde bulunulmuş, yalnızca kendisine değil, yanında bulunan meslektaşlarına da fiziksel ve psikolojik şiddet tehdidi oluşturacak şekilde, bir odaya kilitlenmeye çalışılmıştır. Bu olay, yalnızca üyemiz Ecre Begüm Bayrak’a değil, aynı zamanda ifade özgürlüğüne, emeğe ve kültür-sanat alanında çalışan tüm emekçilere yönelik açık bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Baskı ve tehditlere sessiz kalamayacağız’
Yönetmen Ecre Begüm Bayrak yalnız olmadığının altını çizen Vurgun, bu baskılara karşı sessiz kalmayacaklarını belirtti. Vurgun, “Sinema Emekçileri Sendikası olarak bu çirkin saldırıyı kınıyor, meslektaşımıza yapılan saygısızlığın ve hak ihlalinin takipçisi olacağımızı, bu olayda adı geçen tüm sorumlular hakkında gerekli hukuki süreci başlatacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Sendikamız, sinema sektöründe çalışan herkesin eşit ve güvenli koşullarda kendini ifade etme, düşüncesini özgürce söyleyebilme hakkını savunmaya devam edecektir. Bugün olduğu gibi yarın da, baskı ve tehditler karşısında sessiz kalmayacağız. Hep birlikte daha güçlü, daha özgür bir sektör için mücadeleye etmeye devam edeceğiz. Yönetmen Ecre Begüm Bayrak yalnız değildir. Sanat susmaz, sanatçı susturulamaz” diye konuştu.

