MKÜ öğrencileri: Boğaziçi’nden MKÜ’ye, hiçbir yerde kayyum rektörleri kabul etmiyoruz!

Antakya Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) öğrencileri, Boğaziçili öğrenci ve öğretim görevlileri ile dayanışma amacıyla Antakya Eğitim-Sen binasında basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını MKÜ öğrencileri adına Sosyalist Öğrenci Hareketi (SÖH) temsilcisi Kardelen Çokluk okudu.

Çokluk, “Öğrenciler, akademisyenler, işçiler, azınlıklar, kadınlar, LGBTİQ+lar. Kısacası kapitalist sistemin kıskaçları altında ezilen tüm kesimler. Boğaziçi’ne atanan kayyum rektöre karşı büyüyen öfke hepimizi heyecanlandırdı. Ülkenin her yerine yayılan eylemler biz öğrencilerin, akademisyenlerin, üniversite personellerinin yani tüm üniversite bileşenlerinin bir araya gelme ihtiyacını bir kez daha ortaya çıkardı. Bizi, Antakya MKÜ öğrencilerini bir araya getiren de bu ihtiyaçtır.” dedi.

“Son zamanlarda üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi yöntemini hayata geçiren ve yakın zamanda Boğaziçi Üniversitesi dahil beş üniversiteye yapılan atamalar özgür ve eleştirel akademi kültürüne anti-demokratik uygulamaların bir yöntemidir. Boğaziçi Üniversitesine atanan rektör, iktidarın uzun süredir alışık oldugu anti-demokratik, anti-bilimsel yöntemlerinin Üniversitelerdeki yansımasıdır.” diyen Çokluk, “İktidar Üniversitelerin özgür ve özerk yapısına yönelik saldırıları sürekli hale getirerek akademiyi işlevsizleştirme ve çürütme çabasındadır. Üniversitelerin öznesi olan öğrenciler, öğretim üyeleri ve Üniversite emekçilerinin seçimiyle belirlenmesi gereken rektörler yerine cinsiyetçi, intihal vakalarıyla anılan kişinin atanmasını MKÜ öğrencileri olarak kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.

MKÜ’lü öğrenciler olarak Boğaziçili arkadaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Çokluk, basın açıklamasının devamında şunları söyledi;

Biz MKÜ öğrencileri kayyum rektörlerin atanmasında tek koşulun iktidara hizmet etmek olduğunu biliyoruz. Bilimsel eğitim tamamen tasfiye edilmiş, akademinin altı boşaltılmış ve pandemi süreciyle başlayan uzaktan eğitimle niteliği ne kadar düşük eğitim sistemiyle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha buradan teşhir ediyoruz. Üniversitelere vurulan kelepçeleri de atanan kayyum rektörleri de kabul etmiyoruz. MKÜ öğrencileri olarak Boğaziçili arkadaşlarımızla dayanıştığımızı bir kez daha dile getiriyoruz.

Bizi bir araya getiren bu husular uzun yıllar akademiye biat ettirmeye ve kontrolü altına almaya çalışan, hukuku kendi sopası gibi kullanan, üniversiteleri kendi kaleleri haline getirmeye çalışan siyasi iktidardır.

Bizi bir araya getiren bu toplumsal varoluş, bütün adaletsizliklere karşı hep bir ağızdan yükselttiğimiz özgürlük irademizdir.

Bizi bir araya getiren; ırk, din, dil, kimlik, cinsel yönelim ve engellerimizle ayrıştırıldığımız bugünlerde türcü, ırkçı, cinsiyetçi, LGBTİQ+fobik söylemleri kampüslerimizden söküp atma kararlılığımızdır.

Bizler bir aradayız çünkü birlikte güçlüyüz!

Birlikte gücümüze güveniyoruz ve değiştirebiliriz biliyoruz! Herkesi bu mücadeleye davet ediyoruz.

Bir kez daha hatırlatıyoruz, tekrarlıyoruz; üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek! Cinsiyetçi, LGBTİQ+fobik, kayyum rektör istemiyoruz. Antidemokratik uygulamalarınıza karşı mücadelemiz sürüyor ve sürecek.