Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 7’nci Olağan Kongresi’ni Ankara Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kongreye çok sayıda siyasi kurum ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Kürdistan’ın her kentinde örgütlenmeyi büyütmeleri gerektiğini ifade eden DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Uzun bir yolumuz var” dedi. Bayındır, “Başarıya ulaşana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra ‘Kürt halk önderini nasıl özgürleştireceğiz’ diye tartışacağız. Sorumluluğumuz bu atmosferi direniş, mücadele ve özgürlük ile sonuçlandırmaktır. Gün örgütlenme, direniş ve eylemsellik günüdür” ifadelerini kullandı.
İmralı heyetinin yaptığı görüşmelere işaret eden DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “İmralı’ya giden heyetten ve sayın Öcalan’dan çok önemli çağrılar var. Bu çağrılara kimse gözünü kulağını kapatmasın. Ziyaret edilen partiler, kendi seçmenlerine dönerek söz kurması gerekiyor. Kürtlerin haklı taleplerinin kabulüne doğru gitmesi gerekir bu sürecin. Çözümün bu kadar kendini dayattığı yerde herkesin sorumluluk alması gerekiyor. İkinci yüzyılı neyin üzerine inşa edeceğimizi birlikte konuşalım” dedi.
Halkları karşı karşıya getirme değil, buluşturma döneminde olduklarını söyleyen Uçar, şöyle devam etti: “Ama Rojava’yı tehdit unsuru yaparak olmaz. Bir yola ihtiyacımız var. O yolun ilk adımı da bir araya gelmektir. Kayyum rejimi devleti bir kayyum devleti haline getirdi. Emeğimizin üstüne dahi savaş politikalarıyla kayyum atandı. Cebimizden çıkan bu paralar nereye harcanacak? Rojava’ya mı, Ortadoğu’ya mı harcanacak? Bizim yüzümüz ise özgürlüklere, barışa dönük. Toplumu karşı karşıya getiren değil, sayın Öcalan gibi bir araya getiren sözler kurun. Yeni dönemde Kürdistan’da ve Türkiye’de halkların ortak yaşam iradesine ses olan herkes ile el ele, yürek yüreğe olmaya devam edeceğiz.”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, dünyanın her yerinde ciddi bir belirsizlik yaşandığına işaret ederek, “Gün yok ki yanı başımızda herhangi bir ülkede savaş olmasın, kaos olmasın, katliam olmasın. Halklar kırılmasın, kırdırtılmasın. Evet böylesi bir süreçte mücadele edenlerin safında işte bugün kongresini yaptığımız DBP var. Bu kaos, savaş, çatışma isteyenler karşısında adalet, barış, eşitlik mücadelesi yürüten, dünyada halkların ve inançların demokratik bir zeminde eşit yaşamasını isteyen bir partimizin kongresini yapıyoruz. Zulüm varsa direnenler de var. Baskı varsa mücadele edenler de var” dedi.
Türkiye’nin Rojava’da Kürtlerin statü sahibi olmasını engellemeye çalıştığına işaret eden Bakırhan, “Gün yok ki saldırılar olmasın. Gün yok ki sivil vatandaşlar katledilmesin. Suriye’de böyle demokrasi gelmez. Suriye 100 yıldır zaten ciddi bir baskı ortamında yaşadı. Şimdi yeni bir rejim inşa edilecekse Kürtsüz bir Suriye rejimi düşünülebilir mi? Alevilerin yok sayıldığı, Hıristiyanların, Ezidilerin, Çerkeslerin, seküler yaşayan Arap Sünni vatandaşların yok sayıldığı bir Suriye düşünülebilir mi? Eğer Suriye tekçi olacaksa Kürt’ün hakkını reddedecekse, Alevileri ve diğer halklar ve inançları yok edecekse, katledecekse, kaçırtacaksa onların yaşadığı bölgeleri insansızlaştıracaksa nasıl yeni bir rejim diyeceğiz? Esad’dan ne farkı var? İşte buradan Türkiye’deki iktidara sesleniyorum. Bırakın Suriye’nin geleceğine Suriye halkları karar versin. Ne işiniz var?” ifadelerini kullandı.
“Kürtlere hasımlık yapmaktan vazgeçin. Kürtler güvenlik sorunu değildir. Güvenlik sorunu kafanızdaki Kürt’ü yok sayan anlayış ve zihniyettir” diyen Bakırhan, iktidarın inkar ve imha politikalarındaki ısrarına tepki gösterdi. Bakırhan, şöyle devam etti: “Bir sorununuz varsa bunu topla, tüfekle, SİHA ve İHA ile neden halletmeye çalışıyorsunuz? Diyalog, görüşme, konuşma, müzakere etme durumuna neden geçmiyorsunuz? Bir görüşün, konuşun. Bir zahmet bakanlarınız orayı da ziyaret etsin. Gerçekten güvenlik tehdidi midir değil midir yerinde incelesinler. Suriye’deki Kürtler, Kuzey ve Doğu Suriye’deki halklar ne istiyor? Türkiye halkları bunu bilmek durumunda değil midir? Onun için iktidarı Kuzey ve Doğu Suriye ile görüşmeye, diyalog kurmaya, müzakere etmeye, orada ne istediklerini yerinde incelemeye davet ediyorum.”
DEM Parti heyeti ve PKK lideri Abdullah Öcalan arasında yapılan görüşmeye dikkat çeken Bakırhan, “Türkiye’deki kimi medya ve yayın kuruluşlarına ve oradaki paralı analistlere bakmayın. Başka bir şey anlatıyor onlar. Emin olun sayın Öcalan 94’te ne dediyse hala orada duruyor. Bütün kaosa, bütün krize, bürün olanaklara, fırsatlara, tehditlere rağmen hala olduğu yerde duruyor. Demokratik bir çözüm, demokratik bir cumhuriyet, Kürtlerin Türkiye’de eşit haklara sahip oldukları demokratik bir anayasa, birlikte yaşam diyor. Eşit bir yaşam diyor” ifadelerini kullandı.
DBP’nin 7. Olağan Kongresi’nde mevcut eş genel başkanlar Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır yeniden seçildi.