Connect with us

Güncel

ESP’ye saldırılara tepki: Mücadele cephesini örgütlemeliyiz

ESP, SKM ve SGDF’ye dönük saldırılara dair yapılan açıklamada konuşan siyasetçiler, baskı ve saldırılara karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ile Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) yöneticileri ve eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu 34 kişinin tutuklanmasına dair İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) genel merkezinde açıklama yapıldı. Çok sayıda siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcisi açıklamaya katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona “Saldırılar hepimize, mücadele hep birlikte” pankartı asıldı.

Birleşik mücadele çağrısı

ESP Eş Genel Başkanı Yardımcısı Sezin Uçar, üye ve yöneticilerinin parti faaliyetlerinden kaynaklı suçlandığını söyledi. Sezin Uçar, “Rejimin saldırılarına karşı birleşmek gerektiğini söylemek istiyoruz. ESP yıllardır saldırılara karşılaşıyor. Ancak son yıllarda saldırılar artmış durumda. Rojava’ya saldırılar, Özgür Basın’a dönük saldırılar, İstanbul Barosu’na saldırı, avukat Fırat Epözdemir’in tutuklanması bu saldırı konseptinde değerlendirilmeli. Bir yandan İmralı’da Sayın Öcalan ile görüşmeler olurken, bir yandan saldırılar çok güçlü şekilde devam ediyor. Eğer karşı koymazsak daha büyük saldırılarla karşılaşacağız. Erkek egemen sermaye düzenini yenmek zorundayız” diye konuştu. 

ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, saldırılar karşısında “omuz omuza mücadele” edilmesi gerektiğini ifade etti. Çepni, Kartalkaya’daki yangın, Özgür Basın ve işçilere dönük saldırılar, Siirt Belediyesi’ne kayyım atanması ve Halk TV’ye dönük soruşturmalara dikkati çekti. Çepni, şunları söyledi: “İktidarın en iyi yaptığı şeylerden biri her katliamı sıradanlaştırmaktır. O yüzden biz alışmıyoruz, sıradanlaştırılmasına izin vermeyeceğiz. Suriye’de ortaya çıkan sonuç iktidara bir risk gibi göründü. Sarayın risk gördüğü Kuzey ve Doğu Suriye modelinin boğulması ve statüsüz kalmasıdır. Yine doğa kırımı, kadın cinayetleri, kayyımların sonucunda sosyalist ve işçi sınıfı hareketinin gelişmesi bu saldırıları getirdi. Ülkedeki güçlerin birleşik mücadelede yürütmesi gerekiyor. ESP ve sosyalistlere sustuğunda milyonlarca işçi sessiz ve güvencesiz kalacak. Bizim amacımız sosyalist bir iktidarın kurulmasıdır. Biz başka bir dünya istiyoruz. Kapitalizmin milyonlarca kişiye vereceği tek şey savaştır.”

‘Savunmaya devam edeceğiz’

SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Sinem Çelebi, gençlik hareketine dönük kapsamlı bir saldırı yaşandığını ifade etti. Senem Çelebi, çok sayıda Gençlik Komiteleri ve Yeni Demokrat üyesi gencin gözaltına alındığını ya da tutuklandığına işaret ederek, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet Günü de suçlama konusu yapılmış. Bunun suç olmadığını biliyoruz, savunmaya devam edeceğiz. Kayyım eylemleri önümüze suç olarak çıktı. Kürt halkının iradesini savunmak suç olarak önümüze çıktı. Suç denilen ne var ise hepsini savunmaya devam edeceğiz” dedi. 

Enstrümanlar için bir kampanya başlatıldı

Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) Eşbaşkanı Canan Kaplan, kurumlarının kapılarının kırıldığını, film çalışmaları ve gitarlarının alındığını aktardı. Canan Kaplan, hakkında arama kararı bulunan bir kişinin bulunması için kurumlarına baskın düzenlendiğini belirterek, enstrümanlar için bir kampanya başlattıklarını söyledi.  

‘Umudu büyütelim’ 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili ve Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Kezban Konukçu, iktidarın saldırılarının süreceğini ifade etti. Kezban Konukçu, “Biz Kürt halkının barış talebiyle, yoksulların taleplerini ortak bir zeminde buluşturmadığımızda saldırılar daha da artacak. Şu an insanların yaşam haklarını savunmalıyız. Çünkü geniş emekçi halklar bizden umut bekliyorlar. Umudu büyütmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

‘Kürt ulusuna dayatın topyekün bir teslimiyettir, tasfiyeciliktir’

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, baskı ve saldırılara karşı mücadele cephesinin örgütlenmesi gerektiğini vurguladı. Gürz, “Yeni bir dönemin içindeyiz. Türk Burjuva sermayesinin ve onun temsilcisi AKP-MHP faşist iktidarının Orta Doğu eksenli gelişen yeni siyasal denklem merkezli içte de kendi planını tahkim etme ve önündeki tüm engelleri, direniş odaklarını tasfiye etme, stratejik yönelim ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla ESP’li yoldaşlara ve diğer dinamiklere yapılan saldırının esas politik mahiyeti bu olduğu çok açık. Bizlerde bu yeni dönemin önümüze çıkardığı politik ihtiyaçlara ve döneme uygun bir siyaset ile hareket etmeliyiz. Kürt ulusuna, devrimcilere ve tüm toplumsal dinamiklere dayatılan topyekün bir teslimiyettir, tasfiyeciliktir. Önce bu sürecin karşısında net bir ideolojik tutum takınmalıyız. İktidarın, burjuvazinin bize dayattığı şey devrimcilikten vazgeçin, mücadeleden, direnmekten vazgeçin anlamsızdır. Bizde onların anlamsız ifade ettiği her şeyi ısrarlı bir şekilde savunmaya, devrimciliğin meşru olduğunu, mücadelenin meşru olduğunu, direnişin meşru olduğunu ısrarla haykırmalıyız, ifade etmeliyiz. Meşru olmayan  burjuvazidir. Meşru olmayan AKP-MHP iktidarıdır. Yoldaşlarımızla, dostlarımızla, devrimci güçler ile birlikte yeni dönemin ihtiyaçlarını görevlerini üstlenerek mücadele cephesini örgütlemeliyiz” dedi.



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Güncel