
Yadigar Aygün/ İstanbul
AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas Madencilik’te 9 işçi Bağımsız Maden İşçileri (Bağımsız Maden İş) Sendikası’na üye olduğu gerekçesi ile ve toplu ölüm riskine karşı işten kaçma hakkını kullandığı için işten çıkarıldı. Manisa’nın Soma ilçesinde başlayan eylem Ankara’ya, İstanbul’a ve Bodrum’a taşındı. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası yöneticileri ve maden işçileri birçok kez polis işkencesine, polis şiddetine, maruz bırakılarak gözaltına alındı. Ankara direnişinde bir Somalı maden işçisi polis tarafından yerde tekmelendi.
Bağımsız Maden İşçileri Sendikası yöneticileri ve maden işçileri 30 gündür Fernas Madencilik’te iş sağlığı ve güvenliğinin eksiksiz yerine getirilmesi, insan onuruna yakışan, emeğinin karşılığını alabildikleri bir ücret ve sendikalı oldukları için işten çıkarılan sendikalı işçilerin geri alınması talebi için tüm baskı ve engellemelere rağmen kararlılıkla direnişini sürdürüyor. İstanbul direnişinde görüştüğümüz maden işçileri, toplu ölüm riskine karşı direndiklerini belirterek talepleri kabul edilene kadar mücadele edecekleri söyledi.

‘İşten kaçınma hakkımı kullandığım için işten çıkarıldım’
Fernas Madencilik’te toplu ölüm riskinin olduğunu vurgulayan işten çıkrarılan maden işçisi Muhammet İleri, maden ocağında önlem ve denetim alınmadığının altını çizdi. İşten kaçınma hakkını kullandığı için işten çıkarılan İleri, “Bağımsız Maden İş Sendikası’na üye olduğu için madenci arkadaşlarımız işten çıkarıldı. Maden işçilerin eylemi devam ederken bizde Fernas Madencilik’te toplu ölüm riski olduğu için işten kaçınma hakkımızı kullandık. Eylemin 25’inci gününde bende işten çıkarıldım. Egzoz dumanlarının içerisinde kaya tozunun içinde çalışıyorduk. Arkadaşlarımız boynuna kadar suyun içinde 1000 walttlık elektirk akımı taşıyan kabloları kullanıyorlar, bu kabloları çekiyorlar. Bu kabloların açık uçlarının suya temas etmesi demek onlarca madencinin elektrik akıman kapılıp ölmesi demek. 1000 wattlık elektrik akımı, insanı saniyesinde kömüre çevirir. Denetimciler geleceği zaman madende tüm bu riskli işler durduruluyordu. Denetimciler gelmeden önce şirkete haber veriliyordu. Denetimciler madende belirli bir mesafeye kadar iniyordu. Maden işçilerinin ne şartlar altında çalıştığını görmüyorlar. Görselerde ortak olup susuyorlar” dedi.

‘Amacımız yer altındaki toplu ölüm riskinin önüne geçebilmek’
İleri, maden katliamlarında yüzlerce madencinin önlem ve denetim almadıkları için katlediklerine dikkati çekti. Haklarını alana kadar mücadele edeceklerini söyleyen İleri, “Bizim şu anda burada olmamızın amacı yer altındaki toplu ölüm riskinin önüne geçebilmek. Biz Soma’da 301’i gördük. Oturduğum sokakta 9 evde cenaze vardı. Ermenek Maden Katliamı’nı gördük. Maden ocaklarında yüzlerce madenci hayatını kaybetti. Onlarca insan babasız kaldı. Onlarca insan evlatsız kaldı. Bizler güvenli şekilde ölmeden çalışmak istiyoruz. Sendikal haklarımızı kullanmak istiyoruz. Gerekirse İstanbul’a, Ankara’ya, Adana’ya veya doğrudan ana merkez Batman’a gideceğiz. İşçi sınıfından istediğimiz direnişimize destek olmalarıdır. Haklarımızı bu zenginlerden bu milyarderlerden almamızın yolu birleşmek. Ancak bu şekilde kazanabiliriz. Ne olursa olsun haklarımızı kazanan kadar direnişimize devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Tüm herkesten dayanışma bekliyoruz’
Fernas Madencilik’te çalışan bir başka maden işçisi Eyüp Can da maden ocağında önlem alınmadığını belirterek, “21 yıldır maden işçiliği yapıyorum. 3 yıldır Fernas Madencilik’te çalışıyorum. Biz makinaların arasında egzoz dumanlarının içinde çalışıyoruz. Çalıştığımız madende su patlaması olma ihtimali var. En ufak bir su patlaması olması demek oradaki tüm madencilerin tamamının ölmesi demek. Metan patlaması olabilir. Karbon gazı çıkabilir. Bunlar için önlem alınması lazım. Soma’daki katliam Fernas’ta da olabilir. 301 maden işinin öldüğü madende de çalıştım orada da yetkililere önlem alın riskli duruma gidiyor, önlem alın dedik. Yeterli önem almadılar. Biz bu nedenler ile İSİG Kanunu’nun 13 Maddesi’ne göre işten kaçınma hakkımızı kullandık. Bağımsız Maden İş Sendikası’na üye olduk. Arkadaşlarımızı sendikaya üye olduğu için işten attılar. Beni işten atmadılar. Bize göz dağı vermeye çalışıyorlar. Yılmamızı istiyorlar. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Biz tüm herkesten dayanışma bekliyoruz” diye belirtti.

‘Fernas’ta mutlaka kazanacağız’
Bağımsız Maden-İş Sendikası’nın avukatı Mert Batur, Fernas maden işçilerin kazanacağını vurguladı. Batur, “Türkiye’de işçilerin haklarını koruyan tanzim eden bir mekanizma yok. İşçiler haklarını kullanmak istediğinde işten çıkarılıyor. İşçilere, şu hakkınız var bu hakkınız var demesinler. Toplu ölüm riskine karşı direniyoruz. Mahkemeye gidin diyorlar. Soma’da 301 madencinin ölümünde sorumluluğu bulanan kamu görevlilerin yargılanmasına katliamdan 10 sene sonra başlayabildik. İnsanlar sanki ölmemişte sıradan bir görev, ihaleli gibi bir süreç işletiliyor. İliç’te Anagold Madencilik Türkiye Müdürü tutuksuz yargılanıyor. Eğer işçiler haklarını kullanamayacaksa, Adalet Bakanlığı, İş Mahkemeleri, Anayasal özgürlükleri tanıyan maddeleri kaldırılmalıdır. Çünkü işçiler bu haklarını kullanmak istediklerinde işten atılıyor. Haklarını kullanamıyor. Biz Fernas’ta mutlaka kazanacağız. Direnlerin sesini yükseltmek zorundayız. Başla bir çıkış yolumuz yok” dedi.










