
Zeynep Hayır/Almanya
Bugün sayılar konuşuyor. Ama sayılar konuşurken çocuklar hâlâ susuyor. Almanya’da yayımlanan son resmî veriler, çocuklara yönelik istismar, ihmal ve cinsel şiddetin artık “istisna” değil, yapısal bir toplumsal sorun hâline geldiğini gösteriyor. Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) açıkladığı son rakamlara göre, yalnızca bir yıl içinde yaklaşık 72 bin 800 çocuk ve genç, devlet kurumları tarafından “refahı tehlike altında” olarak kayda geçirildi. Bu, son beş yılda yüzde 31’lik bir artış anlamına geliyor.
Ancak bu artış yalnızca karanlık bir yükselişi değil, değişen bir dünyanın çocuklar üzerinde yarattığı baskıyı da görünür kılıyor.
Artışın arkasında ne var?
Yetkililer ve uzmanlar, rakamların yükselmesini tek bir nedene bağlamıyor. Aksine, birbirini besleyen üç temel dinamik öne çıkıyor.
1) Toplumsal yalnızlaşma ve aile içi kırılganlık
Pandemi sonrası dönemde derinleşen yalnızlık, güvencesizlik ve psikolojik yükler; özellikle düşük gelirli ve tek ebeveynli ailelerde çocukları daha savunmasız hâle getiriyor. Resmî raporlara göre vakaların yaklaşık yüzde 75’i aile içi ortamlarda gerçekleşiyor. Bu durum, şiddetin “dışarıdan gelen bir tehdit” olmaktan çok, evin içinde büyüyen bir sessizlik olduğunu gösteriyor.
2) Ekonomik baskı ve sosyal eşitsizlik
Artan yaşam maliyetleri, barınma krizi ve gelir eşitsizliği ebeveynler üzerindeki baskıyı artırırken, çocuklar için koruyucu alanların daralmasına yol açıyor. Sosyal hizmetlerin yükü artıyor, ancak aynı hızda güçlendirilemiyor. Jugendamt kayıtları, 2025’te 239 binden fazla şüpheli ihbarın incelendiğini ortaya koyuyor. Bu, sistemin alarm verdiğinin açık bir göstergesi.
3) Dijitalleşme ve yeni risk alanları
Dijital platformlar, çocuklar için hem bir iletişim alanı hem de yeni bir risk mekânı hâline gelmiş durumda. Cinsel istismar vakalarının önemli bir bölümü artık dijital temas, görüntü paylaşımı ve çevrimiçi manipülasyon içeriyor. Bu durum, klasik koruma mekanizmalarının yetersiz kaldığını gösteriyor.
Değişen dünya, kırılan çocukluklar
Bugün Almanya’da çocuklar daha fazla görülüyor, ancak aynı zamanda daha fazla inciniyor. Modern toplum hız, performans ve verimlilik üzerine kurulurken; çocukluk, korunması gereken bir zaman olmaktan çıkıp ertelenen bir sorumluluğa dönüşüyor.
Bu nedenle istatistikler yalnızca rakam değildir. Onlar, değişen dünyada çocukların taşıyamayacağı kadar ağır yüklerin kaydıdır.
Savaşlarda en kırılgan nokta her zaman kadınlar ve çocuklar olur. Çünkü yıkım yalnızca cephede değil, yaşamın en dip katmanlarında birikir; yoksulluğun, güvencesizliğin ve korunmasızlığın en ağır yükü onların omuzlarına biner. Yine de tarih gösterir ki, en derin yarıkların içinden yeni bir yaşam iradesi filizlenir. Çocukların güven içinde büyüyebildiği bir dünya, bu eşitsiz yükün fark edilmesi ve ortak bir toplumsal sorumlulukla dönüştürülmesiyle mümkün olabilir.
Kullanılan ve yaralanan kaynaklar
Destatis – Kindeswohlgefährdungen auf neuem Höchststand (Resmî Basın Açıklaması)
https://www.presseportal.de/pm/32102/6179072
Magdeburg-klickt – Kindeswohlgefährdungen auf neuem Höchststand
https://www.magdeburg-klickt.de/kindeswohlgefaehrdungen-auf-neuem-hoechststand-fallzahl-binnen-fuenf-jahren-um-31-gestiegen/
Die Welt – Kindeswohlgefährdung und regionale Auswertung
https://www.welt.de/article693fbe49b09dc82a576a0c71
Jugendhilfeportal – Gesetz zur Stärkung der Strukturen gegen sexuelle Gewalt an Kindern und Jugendlichen
https://jugendhilfeportal.de/artikel/gesetz-zur-staerkung-der-strukturen-gegen-sexuelle-gewalt-an-kindern-und-jugendlichen








