
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik operasyonda gözaltına alınan 54 kişinin savcılık işlemlerinin görüldüğü Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Eyleme HDK Eş Genel Sözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Kezban Konukçu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Cengiz Çiçek, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Dönem Sözcüsü Mahir Gürz, Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili Ahmet Şık ve çok sayıda siyasi kurum, sendika, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Her gün yeni bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyla kaldıklarını ifade eden HDK Eş Genel Sözcüsü Meral Danış Beştaş, iktidarın tek derdinin kendi suçunu örtbas etmeye çalışmak olduğunu söyledi. Saldırıların amacının gençliğin, kadınların, işçilerin, barış isteyenlerin mücadelesinin bastırılması olduğunu ifade eden Beştaş, “Hedef bu ülkede demokrasinin kırıntılarının dahi yok edilmesidir” diye konuştu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kayyum saldırısını, gözaltı ve tutuklamaları destekleyen açıklamalarına vurgu yapan Beştaş, “Bu ülkede yargı bağımsız değil, ama özgür de değil. Bu ülkede tek bir söz, tek bir beyan gözaltına alınmanız için yeterlidir” dedi.
Kağızman Belediye Eşbaşkanına verilen cezaya vurgu yapan Beştaş, iktidarın Kağızman’da da kayyıma hazırlık yaptığına işaret etti. Kürt sorununun çözümünün Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından önemli olduğunun altını çizen Beştaş, “HDK onlarca bileşeni ile milyonlardır. Demokrasi mücadelesinden bir adım geri atmayacağız” dedi.
Basın açıklamasını okuyan Ege Şahin, “Seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi ve sokak röportajlarında konuşan yurttaşlardan, haber yapan gazetecilere, siyasi parti temsilcilerinden sendika başkanlarına uzanan gözaltı furyası, tek adam yönetiminin bu ülkedeki krizlere tek yanıtıdır. Demokratik hakların askıya alındığı, muhalif bir çizgide olan herkesin potansiyel suçlu olarak görüldüğü bu ortam, iktidarın kendisine karşı biriken öfkeyi sindirme çabasının sonucudur” dedi.
Geçmişten bugüne gözaltı ve tutuklama saldırısı ile ezilenlerin mücadelesinin sindirilmeye çalışıldığını kaydeden Şahin, “Bugün de bu baskı ve saldırıları püskürtecek olan yine saldırıların hedefi olan ezilenlerin, sömürülenlerin vereceği emek, barış ve demokrasi mücadelesidir” diye ifade etti.

