Yadigar Aygün / İstanbul
Öğrenciler, ekonomik krizin derinleşmesi ile birlikte geçim zorluğu daha da arttı. Öğrenciler en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor, kitap alamıyor, barınamıyor ve sağlıklı gıdaya ulaşamıyor. Yüksek fiyatlardan dolayı öğrenciler, sinemaya, tiyatroya, kültürel etkinliklere gidemiyor. Öğrenciler ile yaşadıkları ekonomik krizi ve geçim zorluğunu konuştuk.
‘Test kitapları ağır bir maddi yük’
Üniversite sınavına hazırlanan Umut, ekonomik krizden dolayı test kitabı alamadığını belirtti. Çoğu eğitim materyaline ulaşamadığını söyleyen Umut, “Test kitapları şu an pek çok öğrenci için fazla yüksek fiyatlı. Hem bize zorunlu kıldıkları bu sınav sistemi hem de buna destek test kitapları öğrenciler için çok ağır bir maddi yük olmuş durumda. Ekonomik kriz bizi hem sosyal hem akademik açıdan zorluyor. Maddi imkânı olan öğrenciler rahatça çalışma imkanlarına erişirken biz hem çalışmak hem de aldığımız paranın çoğunu dershanelere, materyallere vermek zorunda kalıyoruz. Çoğuna da zor ulaşıyoruz” dedi.
Nitelikli eğitim yok
Öğrencilerin nitelikli bir eğitim alamadıklarını vurgulayan Umut, “İktidar geçmişten gelen gerici eğitim politikalarını daha geri bir noktaya başarıyla taşıdı. Özellikle tarih ve sosyal bilimlerde taraflı, yanlış ve gizlenen bilgiler çoğunlukta. İlkokuldan itibaren çoğu öğrenci tarihi tek bir sınıfın gözünden görüyor ve uzun bir süre bu bakış açısıyla ilerliyor. Nitelikli eğitim elbette söz konusu değil. Örgün eğitimden mezun olan hiçbir öğrenci için nitelik sahibi diyemeyiz tam anlamıyla” diye belirtti.
‘Kitapları sahaftan alıyoruz’
Üniversite öğrencisi Mert, ekonomik krizin giderek derinleştiğini vurgulayarak öğrencilerin geçim zorluğu yaşadığını söyledi. Mert, “Ekonomik kriz bir öğrenci olarak yaşantımızın her noktasında kendini gösteriyor, eğitim alanında ise bilgiye ulaşma noktalarından birisi olan kitap ve test kitaplarına bir öğrencinin rahat ve kolayca erişim sağlayabilmesi gerekirken mevcut iktidarın ekonomi politikaları ve taraflı yayıncılığın yüksek ücretleri nedeniyle bilgiye ulaşma noktasında öğrenciler alternatif yollara gidiyorlar. Mesela eski test kitaplarını tekrar ve tekrar kullanma, yüksek kitap fiyatları nedeniyle sahaflardan ucuz fiyatları nedeniyle alışveriş yapmak zorunda kalıyoruz” dedi.
‘Öğrenciler barınma sorunu yaşıyor’
Mert, öğrencilerin barınma sorunu ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, “Ekonomik kriz sadece bu noktada kalmıyor her insanın temel hakkı olan barınma ve insanca yaşama konusunda maalesef en büyük sorunu çeken yine öğrenciler oluyor. Bir öğrenciye devlet yurdu çıksa odalardaki hijyen, fiyatlandırma ve yemek insanca yaşamın insanca yaşamın geri kalmış bir noktasındadır. Devlet yurdu çıkmasa büyük şehirlerdeki ev kiraları öğrencileri ve öğrencilerin ailesini ekonomik olarak ‘boğazını sıkan’ hem öğrencinin eğitimini tamamlamasına mâni olarak çalışmasını sağlayarak eğitimden kopmasına yol açıyor” diye konuştu.
‘Öğrenciler 3 öğün yemek yiyemiyor’
Üniversite öğrencisi Mert, öğrencilerin sağlıklı gıdaya ulaşamadıklarını söyledi. Kültürel etkinliklere de katılamadığını belirten Mert, “Başta İstanbul ve diğer şehirler olmak üzere devlet üniversitelerinde ki yüksek fiyatlı ve kötü yemeklerden kaynaklı bir sorun uzun yıllardır var. KYK kredisi alan Lisans ve Ön Lisans öğrencileri aylık 3000 TL ile günlük üç öğün yiyemiyor. Sinemaya, tiyatroya, kültürel etkinliklere gidemiyoruz. Maddi açıdan zor geçinen ve gelecek kaygısı olan bir nesil, sanat ve üretme alanına erişemiyor, erişmesi ve gelişmesi devlet eliyle kısıtlanıyor” diye ifade etti.
‘Eşit şartlarda eğitim politikasının uygulanması gerekiyor’
Mert, eğitimin ücretsiz, bilimsel ve nitelikli olması gerektiğine dikkati çekti. Mert, “AKP’nin eğitim politikası kendi yandaşı olmayan halka hayatın her alanında kendini gösterdiği gibi eğitimde de görüyoruz. İnsanca yaşama konusunda yemek, barınma, güvenlik, geçim ve gelecek sorunları içerisinde yurdundan veya evinden çıkan bir öğrencinin huzurlu bir şekilde dersine gidip hem kendi hem de mevcut ülkenin geleceği hakkında planlar yapmasını ütopik buluyorum. Özel üniversiteler, liseler başta olmak üzerine eğitimde özel eğitim kurumlarını kaldırıp, eşit, bilimsel ve anadilde eğitim sağlayan devlet kontrolünde ücretsiz ve her öğrenciye eşit şartlarda eğitim politikasının uygulanması gerekmektedir” dedi.
