Connect with us

Güncel

Red.media Almanya’nın baskıları sonucu yayın hayatına son verdi

İstanbul merkezli bağımsız medya kuruluşu red.media, Almanya’dan gelen sistematik baskılar ve doğrudan tehditler nedeniyle yayın hayatına son verdiğini açıkladı.

Aylardır süren bir karalama ve kriminalizasyon kampanyasının hedefi haline gelen red.media, Alman devletine bağlı medya kurumları, gazeteciler, sendikalar ve bazı STK’lardan oluşan “koordineli bir ittifak” tarafından sistematik biçimde hedef alındığını duyurdu. Kuruluş, bu baskılar sonucunda faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını açıkladı.

İddialar, iftiralar ve hukuki süreç

Red.media Yayın Yönetmeni Hüseyin Doğru’ya Almanya tarafından iftira suçlaması yöneltildiği ve cezai bir soruşturmanın başlatıldığı bildirildi. 17 Aralık 2024’te X ve Instagram platformlarında yapılan paylaşımlar nedeniyle “iftira suçu” isnadıyla yargı süreci başlatıldığı belirtildi.

Kuruluşa yöneltilen diğer suçlamalar arasında şunlar yer alıyor:

*Red. media’nın Almanya ve Avrupa’daki toplumsal protestoları haberleştirmesi, Rusya propagandasına destek olarak değerlendirilmiştir.

*Ortadoğu’daki aktörlerle – Filistinli, Yemenli, Lübnanlı, Kürt ve hatta Asya’daki Maoist gerillalarla – yapılan röportajlar, “terör örgütü propagandası” olarak damgalanmıştır.

*Almanya’daki Filistin yanlısı protestoları ve Alman polisinin uyguladığı şiddeti haberleştirmesi, Avrupa Birliği üyesi Almanya’nın “iç huzuru”nu ve “güvenliği”ni tehdit ettiği şeklinde yorumlanmıştır.

Red.media, Avrupa Birliği’nin bu gerekçeleri öne sürmesi, basın özgürlüğüne doğrudan bir saldırı olduğu gibi, devlet yanlısı olmayan tüm medya kuruluşlarını hedef almanın ve susturmanın açık bir örneği olduğuna dikkat çekti.

Red.media açıklamasında “AB Konseyi’nin yaptırım açıklaması dikkatle incelendiğinde, bunun Almanya’da aylardır red. media ve kurucusu Hüseyin Doğru’ya karşı yürütülen sistematik karalama kampanyasının resmi ve kurumsal bir yansıması olduğu açıkça görülmektedir.

Sözde liberal çizgide yayın yapan Tagesspiegel gazetesi ile “sol” kimliğiyle öne çıkan fakat fiilen İsrail devletinin Filistin’de işlediği savaş suçlarını ve soykırımı aklayan taz gazetesi, uzun süredir red. media’yı itibarsızlaştırmak için ortak bir kampanya yürütmektedir.

Bu yayınlarda üretilen iftira ve manipülasyonlar, red. media ve Hüseyin Doğru’yu “Rusya yanlısı” ve “terör destekçisi” gibi temelsiz suçlamalarla damgalamayı amaçlamaktadır. Eski ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in hiçbir somut delile dayanmadan yaptığı açıklamalar da bu kara propagandanın uluslararası düzeye taşınmasına katkı sağlamıştır.

Bu durum tam anlamıyla “bozacının şahidi şıracı” atasözünü hatırlatmaktadır: Aynı çevrelerce ortaya atılan suçlamalar, yine aynı çevrelerce “kanıt” gibi gösterilmektedir. Avrupa Birliği bürokratlarının böylesine zayıf, taraflı ve çarpıtılmış bilgiler üzerinden yaptırım kararı alması, demokrasiyi değil, kurumsallaşmış sansürü temsil etmektedir” ifadelerine yer verdi.

Kuruluş, oysa yalın gerçek şunlar diyerek sıraladı:

*red. media ve Hüseyin Doğru, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini açıkça “haksız” bir savaş olarak nitelendirmiş, NATO’nun müdahil olmasıyla bu savaşın “emperyalist bloklar arası bir çatışma”ya dönüştüğünü vurgulamıştır. Buna rağmen AB, bu açık tutumu yok sayarak, onları “Rus propagandası” yapmakla suçlamaktadır.

*red. media, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’deki katliamları yerinden, mağdurların sesiyle ve gerçeklere dayanarak haberleştirmiştir. Avrupa medyasının büyük ölçüde sustuğu bir ortamda, red. gerçekleri görünür kıldığı için “terör örgütü propagandası” gibi absürt suçlamalara maruz kalmıştır.

*Almanya’da İsrail’i eleştirmek 2023’ten itibaren fiilen suç sayılmaya başlanmıştır. Soykırıma karşı ses çıkaran Yahudi aydınlar, öğrenciler ve göçmen kökenliler dâhil olmak üzere geniş bir muhalefet bastırılmakta, kriminalize edilmektedir. red. media’nın bu muhaliflere mikrofon uzatması ve Berlin’deki üniversite işgalini yayınlaması, “iç güvenliği tehdit” bahanesiyle cezalandırılmasına yol açmıştır. Tüm bu gelişmeler, 1968–1990 arasında Avrupa’da muhalif gazetecilere ve sanatçılara uygulanan baskı politikalarını hatırlatmaktadır. Göçmen kökenli bir gazeteci olan Hüseyin Doğru’ya bugün yapılanların, yarın başka gazetecilere, sanatçılara ve düşünen herkese yapılmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Red.media, tüm bu suçlamaların uydurma olduğunu ve muhalif medyayı susturma stratejisinin parçası olarak gündeme getirildiğini savunuyor.”

Kuruluş, “dezenformasyonla mücadele” adı altında yürütülen kampanyanın aslında muhalif medyayı susturma operasyonu olduğunu belirtti.

Kapanma kararı: Gönüllü değil, zorunlu

Red.media, İstanbul merkezli AFA Medya A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteriyordu. Ancak gelen tehditlerin çalışanların ve katkı sunanların yaşam güvenliğini tehlikeye atacak boyuta ulaştığı gerekçesiyle yayınlarına son verildi. Kuruluş, bu kararın gönüllü değil, baskıların sonucunda zorunlu olduğunu vurguladı.

Red.media açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bugün hedef biziz, yarın sıra sizde olacak. Tanık olduğumuz şey, soykırıma karşı ses çıkarmanın suç sayıldığı bir dönemdir.”

X ve Telegram üzerinden yayınlar sürecek

Her ne kadar web yayınına son verilmiş olsa da, red.media’nın X (Twitter) ve Telegram hesapları gönüllüler tarafından yönetilerek aktif kalacak. Bu platformlarda hem Almanya’daki baskılar belgelenecek hem de Filistin ile dayanışma mesajları sürdürülecek.

Red.media, yaşadıkları süreci bir geri çekilme değil, emperyalizme, sömürgeciliğe ve baskıya karşı yürütülen küresel mücadelenin bir parçası olarak gördüklerini vurguladı. Açıklamada Filistinli devrimci George Habash’ın sözlerine vurgu yapıldı:

“Onurunu ve işgal altındaki topraklarını savunmaya devam ettiğin sürece, her şey yolundadır.”



Haziran 2025
PSÇPCCP
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30 

More in Güncel