
Eğitim Sen 3. Kadın Kurultayı Ankara’da “Geçmişte izimiz, geleceğe sözümüz var” şiarıyla başladı. Kurultay açılışına DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu, Emek Partisi adına Dilan Ortakçı, Sol Feminist Hareket adına Fatoş Erol, 29 Ekim Kadınları Derneği’nden Şenal Sarıhan, Ekmek ve Gül’den Elif Turgut, Kaos GL’den Seçin Tuncel, Şık Makas işçileri Buse Kara ve Güldane Çiftçier, KESK MYK üyeleri, SES MYK üyeleri, İHD adına Feray Salman, EİDDER’den Gülen Temur katıldı. Aynı zamanda farklı ülkelerden sendika temsilcileri de yer aldı. Filistin’den Genel Öğretmenler Sendikası ve Genel Sendikalar Federasyonu üyeleri de kurultay açılışına katıldı.
“Saldırılar karşısında güçlü bir mücadele hattı oluşturmalıyız”
Kurultay, Eğitim Sen Kadın Sekreteri Simge Yardım’ın konuşması ile başladı. “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de uzun zamandır kadınların haklarına ciddi bir saldırı var. Tüm bu saldırılara karşı tüm dünyada kadınlar direnişin tarihini yazmaya devam ediyor” diyen Yardım, esnek güvencesiz çalışmanın kadınlara dayatıldığını vurguladı. Aile yılı ile birlikte annelik rolüne sıkıştıran politikalara kadınların kadınları ev içi alana mahkum edildiğini vurguladı.
Ardından söz alan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Tunç, Meclisteki bütçe görüşmelerinin iktidarın kadına bakışını ortaya koyduğuna dikkat çekti.
KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher de, “14 yılda bir yandan kazanımlar elde ettik, bir yandan kazanımlarımıza saldırılar oldu. Bu saldırılara karşı güçlü bir örgütlenme için mücadele hattımızı oluşturmamız lazım” dedi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, video mesaj ile kurultayı selamladı.
Şık Makas işçileri kürsüden dayanışma çağrısı yaptı
Kurultayda söz alan Şık Makas işçileri de kürsüden dayanışma çağrısı yaptı. Direnişlerini anlatan Şık Makas işçileri, yaşadıkları mobbinge, tacize ve mola sürelerinin kısaltılmasına karşı mücadele ettiklerini anlattı.
‘Yeni nesil dinsel bir anlayışla şekillendirilmeye çalışılıyor‘
Ardından söz alan DEM Parti milletvekili Kezban Konukçu, “Eğitim politikalarıyla bir toplumu yeniden şekillendirmeye çalışan saray rejimi, maarif modelini önümüze getirdi. ÇEDES ve MESEM projeleri ile toplumun yeniden inşasını yapmaya çalışıyorlar. ÇEDES projesi ile tarikatların okullara resmî yollardan sokulduğunu, okullara din insanlarının girdiğini görüyoruz, yeni neslin dinsel bir anlayışla şekillendirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bundan da en çok etkilenenler kız çocukları olacak” diye konuştu.
‘Hayatlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz‘
Sol feminist hareket adına konuşan Fatoş Erol, “Geleceğimize, haklarımıza sahip çıktığımız sürece gerici faşist tek adam rejimini kuramayacaklar. Geleceğimize, hayatlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” derken İHD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Feray Salman da, “Kadınların maruz kaldıkları hak ihlallerine karşı mücadelelerini desteklemeyi sürdürüyoruz. Eğitim Senli arkadaşlarımızın yürüttüğü bu mücadelenin ne kadar önemli olduğunu anlatamayız” ifadelerini kullandı.
‘Cam tavanları kırmak yeterli değil‘
Kaos GL’den Seçin Tuncel, 11. Yargı paketi döneminde LGBTİ derneklerinin hazırladığı mektuplardan birini okurken, EİDDER’den Gülen Temur, “Kapitalizm yalnız ekonomik sömürüyü değil, ataerkil baskıyı da artırarak var olan bir sistem. Sermayeye bedavaya işgücü sağlayan bu düzen, kadınların özgürlüğüne hiç izin vermedi. Bireysel özgürlük taleplerinin ötesine geçmek için daha çok yönetici olmak, cam tavanı kırmak yeterli değil. Kadınların işgücüne katılımını artırırken emeğini değersizleştiriyor. Dünyanın tüm kadınları birleşin” diye konuştu.
‘Kadın emeğinin Aile Yılı adı altında güvencesizleştirildiği bir dönemdeyiz‘
Ekmek ve Gül adına konuşan Elif Turgut da, “Ekmek ve Gül olarak, bir yıllık kurultay hazırlık sürecinizde yürütülen çalışmaları yakından takip etmeye, bu süreçteki tartışmaların daha çok kadına ulaşmasını sağlamaya çalıştık. Bu bir yılda yürütülen çalışmalar sonucunda, bu 3 günün sonunda kadın eğitim emekçileri açısından önemli sonuçlar çıkacağını düşünüyoruz. Kadın emeğinin güvencesizleştirildiği ve bunun ‘aile yılı’ adı altında apaçık yapıldığını gördüğümüz bir dönemdeyiz. Kamu emekçileri de bu süreçten muaf tutulmuyor. Kazanılmış haklarımız tasarruf tedbirleri adı altında budanıp yarı zamanlı çalışma, esnek çalışma kadınlara ‘müjde’ gibi sunuluyor. Eşitlik kavramı eğitimden silinirken toplumun hafızasından da silinmeye çalışılıyor. Bu tablonun karşısında mücadeleyi büyütme ve kadın eğitim emekçilerinin örgütlülüğünü güçlendirme amacını taşıyan kadın kurultayına başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
İki gün sürecek Eğitim Sen 3. Kadın Kurultayı, atölye raporlarının sunumuyla devam ediyor. (Evrensel)








