
Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü, 5 Ağustos’ta Mersin Kadın Platformu tarafından yapılan İstanbul Sözleşmesi eylemine katılan 12 kadın hakkında idari para cezası uyguladı. Kadınlardan kimilerine hem basın açıklamasına katılmak ve emre uymamak, hem de genel sağlığı tehdit etmekten para cezası kesildi.
Güney Gazetesi’nde yer alan Esra Şasi Yağmur’un haberine göre, 2018 yılında KHK ile Mersin Üniversitesi’nden ihraç edilen Yardımcı Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu Kilim de genel sağlığı tehdit edecek şekilde davrandığı iddia edilerek, 3150 TL idari para cezası kesilenler arasında.
İhraç edildiğinden bu yana sigortalı bir işte çalışamayan, sosyal güvencesini ancak eşinin üzerinden yapabilen, devletin her kurumunda adının yanında KHK’lı olduğu notu düşülen Kilim, kendisini ve diğer KHK’lıları ‘sivil ölü’ olarak tanımlıyor.
Kilim, “Biz sivil ölü haline getirilmiş insanlarız. Hiçbir yurttaşlık hakkından faydalanamıyoruz. Çalışma hakkı, mülkiyet hakkı, eğitim hakkı, barınma hakkı bir şekilde ihlal ediliyor. Örneğin kendi adınıza sigortalı olamıyorsunuz. Eşiniz ya da babanız sigortalı değilse bir ilaç yazdıramıyorsunuz. Devlet hiçbir şekilde bizi görmüyor, yok sayıyor ama en ufak bir eyleme katılsak, olağan şüpheli olarak ilk göze batan oluyoruz” diyor.
“Olağan şüpheli olarak görülüyoruz”
KHK mağdurlarının ‘kanunla fişlenmiş’ kişiler olduğunu ifade eden Kilim, kadın eylemine katıldığı için idari para ceza almasını şöyle yorumluyor:
“Belli ki zaten fişlenmiş olduğumuz için olağan şüpheli olarak görülüyoruz. Bu eylemde tertip komitesinde değilim, herhangi bir kurumun yöneticisi değilim. En arkalarda, sosyal mesafeme dikkat ederek durdum. Maskemi hiç çıkarmadım ama bu cezayı aldım. Maskemi çıkarmadığım, etrafımdakilerle mesafeli olduğum dosyaya konulan fotoğraflardan da görülüyor. Maskem var ama beni tanımışlar ve dosya tutmuşlar, idari para cezası vermişler. Üstelik Eğitim-Sen üyesi çok sayıda kadın oradaydık ama sendikamızdan sadece 2 KHK’lıya para cezası verildi. Burada aslında İçişleri Bakanlığı bize ‘Sizi her an izliyoruz’ mesajı veriyor. Bizi bu psikolojiye sokuyor. Biz KHK’lılar zaten kendimizi her şeyden izole ederek yaşamaya çalışıyoruz. Dikkatliyiz, diken üstündeyiz. Rahatsız edileceğimizi düşündüğümüz konularda zaten kendimizi izole ediyoruz. Bir sorun yaşamadan yaşamımızı sürdürmek istiyoruz. Ama bu olayda görüldüğü gibi her an izlendiğimiz endişesi altında yaşıyoruz.”
“Hak aramanın bile ekonomik bir bedeli var”
KHK ile ihraç edildiğinden beri çalışmadığını, bir gelirinin olmadığını ifade eden Esra Ergüzeloğlu Kilim, 3150 TL cezayı nasıl ödeyeceğini ise bilmediğini ifade ediyor.
Kilim, “Belki yeniden çalışabilirsem faiziyle alırlar, bilmiyorum. Şu an bu parayı ödeyecek durumum yok. İtiraz edeceğim ama itirazın da bir harç bedeli var. 2 yıldır çalışmayan bir insan için bunlar önemli rakamlar. İtiraz etmek istiyorum ama hak aramanın bile ekonomik bir bedeli var” diyor.

