
Dersim Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Seyit Rıza Meydanı’nda bir araya gelen kitle Van Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım ve polis saldırılarına karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Mustafa Taşkale okudu.
‘Kayyım demokrasiye saldırıdır’
Taşkale, Kayyımların demokrasi ye yönelik bir saldırıdırı olduğunu vurguladı. Taşkale, “Kayyım demokrasi ye yönelik bir saldırıdır . Halkın iradesinin tanınması ve seçim sonuçlarının kabul edilmesiyle anlam kazanır. Ancak AKP/MHP bloğu, demokrasiyi kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirerek halkın seçme ve seçilme hakkını sistematik bir şekilde gasp etmektedir. Van Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan kayyum ataması, bu hukuksuzluğun ve demokrasiye yönelik saldırıların son halkasıdır. Seçilmiş Van Büyükşehir Belediye Başkanı, iktidarın yeni bir kayyum ataması için zemin oluşturmak amacıyla yargı eliyle cezalandırılmış, ardından bu karar bahane edilerek belediye yönetimi halkın elinden alınmıştır. Bu süreç, AKP/MHP bloğunun yargıyı bir baskı ve tahakküm aracı olarak nasıl kullandığını gözler önüne sermektedir. Seçilmiş belediye başkanlarını hukuki kılıflara büründürülmüş siyasi kararlarla görevden almak, halkın iradesini yok saymanın en açık göstergesidir” dedi.
‘Kayyım saldırılarına son verilmelidir’
Taşkale, kayyımın rant ekonomisini büyütmeyi amaçladığını söyledi. Taşkale, “Kayyum rejimi artık bir istisna değil, sistematik bir yönetim modeli hâline gelmiştir. 2016’dan bu yana Kürt illerinde yerel yönetimler doğrudan iktidar müdahalesine maruz kalmakta, seçilmiş belediye başkanları çeşitli bahanelerle görevden alınarak yerlerine valiler, kaymakamlar ya da iktidar yanlısı bürokratlar atanmaktadır. Bu durum, halkın yönetime katılım hakkını ortadan kaldırmakta, yerel demokrasiyi tamamen işlevsiz hâle getirmektedir. Üstelik kayyumlar yalnızca halkın iradesine darbe vurmakla kalmamakta, belediyelerin kaynaklarını da talan etmektedir. Daha önce kayyum atanan belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklar, belediye bütçelerinin nasıl iktidara yakın kişi ve şirketlere aktarıldığını açıkça göstermiştir. Halkın vergileriyle oluşturulan yerel bütçeler, atanmış yöneticiler eliyle şatafatlı harcamalara, israfa ve yandaşlara rant sağlamaya dönüşmektedir. Seçilmiş belediyeler halkın temel ihtiyaçlarını karşılamak için çalışırken, kayyum yönetimleri halkı yok sayarak rant ekonomisini büyütmeyi amaçlamaktadır” diye konuştu.
‘Tüm demokratik kamuoyunu ses çıkarmya çağırıyoruz’
Taşkale son olarak ise kayyımlara karşı herkesi ortak mücadele etmeye şu sözler ilem çağırdı; Kayyum politikası, sadece Kürt illerinde uygulanan bir baskı aracı olarak başlamış olsa da bugün ülkenin her yerinde yerel yönetimlerin işlevsizleştirilmesine yönelik bir sürece dönüştürüldüğünü ifade eden Taşkale konuşmasının devamında şunları söyledi. Taşkale, “Gasp edilen belediyeler halka geri verilmedir. AKP/MHP bloğu, seçimle kazanamadığı her belediyeyi hukuku araçsallaştırarak kayyum yoluyla ele geçirmeye çalışmaktadır. Bu süreç, anayasal bir düzenin değil, otoriter bir yönetim anlayışının göstergesidir. Halkın iradesine yönelik bu pervasız saldırıyı kabul etmiyoruz. Van Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan kayyum ataması ve diğer tüm kayyum uygulamaları derhal iptal edilmeli, seçilmiş belediye başkanları görevlerine iade edilmelidir. Seçme ve seçilme hakkının korunması, sadece Van halkının değil, ülkede demokrasiyi savunan herkesin ortak meselesidir. Halkın iradesini gasp eden tüm demaokraik kayyım düzenine karşı tüm demokratik kamuoyunu ses çıkarmaya çağırıyoruz” dedi.

