Connect with us

Emek

Kumpas filminde emek sömürüsü: Emekçiler bir yılı aşkın süredir ücretlerini alamıyor

KRM Film ve Kerem Topuz’un 2024’te çektiği Kumpas filminde çalışan set emekçileri, oyuncular ve müzisyenler, bir yılı aşkın süredir ücretlerini alamadıklarını belirtti. Baskı, mobbing ve emek sömürüsüne maruz kaldıklarını ifade eden film ekibi, ödemelerin derhal yapılmasını ve tüm haklarının teslim edilmesini talep etti.

Yadigar Aygün/İstanbul

KRM Film ve yönetmen Kerem Topuz’un 2024’te çektiği Kumpas filminde çalışan müzisyen, oyuncu ve set emekçileri 1 yılı aşkın süredir ücretlerini alamadı, sigortasız çalıştırıldı. Sinema emekçilerinin hakları gasp edildi. Kumpas filminde çalışan yardımcı yönetmen, müzisyen, oyuncu ve set emekçileri baskı, mobbing ve kötü çalışma koşullarına maruz bırakıldı. SSK’sız ve güvencesiz çalıştırıldı. Kumpas Film ekibinde çalışanlar ve SİNE-SEN, yaşadıkları baskıyı, mobbingi, alamadıkları ücretleri, emek sömürüsünü gazetemize anlattı.

Ücretler ödenmedi

Yardımcı Yönetmen, Reji Koordinasyon ve Devamlılık Asistanı Tuğçe Kayaarası, ücretlerini alamadıklarını söyledi. Kayaarası, “28 Ekim 2024 ve 16 Aralık 2024 tarihlerinde ön hazırlık ve çekimleri tamamlanan Kumpas sinema filminde teknik ekipten (reji, sanat, görüntü yönetmeni, DIT), oyuncular ve filmin müzisyeni ödemelerini alamamıştır. Çekimler boyunca teknik ekibe bir miktar ödeme yapılması, reji ekibini ve diğer tüm birimleri ikilemde bırakmıştır. Ödemelerin eksik yapılması konusuyla ilgili olarak, reji ekibi için tüm ödemelerin Uygulayıcı Yapımcı Barışcan Okuyan’a yapıldığı, ancak kendisi tarafından eksik ve gününde yatırılmadığına dair bir iddia ortaya atılmıştır. Yapımcı ise teknik ekibin tüm ödemelerinin uygulayıcı yapımcıya eksiksiz ve tam yapıldığını, ödeme sorumluluğunun kendisine ait olmadığını ve uygulayıcı yapımcıya bu konuda hukuki süreç başlattığını belirtmiştir. Reji ekibi olarak Tuğçe, Ufuk ve sanat ekibinden Canan ile Selma ön hazırlık kaşelerini alamazken, teknik ekipten DIT görevinde olan Semih de çekimlerden kaşesini eksik almıştır. Görüntü Yönetmeni İlker Özkap da ücretini alamamıştır. Ön hazırlık ve çekimler süresince hem teknik ekibin hem de oyuncuların sigortası yapılmamıştır. Filmin ana castında yer alan oyuncular da belirtilen tarihlerde hâlâ ödemelerini alamamıştır” dedi.

‘Fazla mesai ücretleri de yatırılmamıştır’

Kayaarası, SSK’sız ve güvencesiz çalıştırıldıklarına dikkati çekti. Kayaarası, “Teknik ekip genelde haftada 12 ile 15 saat arasında çalışırken, fazla mesai ücretleri de yatırılmamıştır. Uygulayıcı yapımcı, yapımcının istediği rakamları bize ödediğini söylemiştir; ancak bizimle konuşulan rakamlar önceden farklıdır. Reji ve sanat ekipleri ön hazırlık için hiçbir ödeme alamamıştır. Sadece çekimlerde bir miktar ödeme alabilmişlerdir. Uygulayıcı yapımcı, geri kalan ödemelerin filmin satışından yapılacağını belirtirken; yapımcı ise tüm ödemelerin eksiksiz bir şekilde uygulayıcı yapımcıya yapıldığını ifade ederek, filmin bütçesinde finansal usulsüzlükler olduğunu iddia etmiştir. Yapımcı, bu ödemelerle ilgili sorumluluğun kendisine ait olmadığını savunmaktadır. Bu, bizi ilgilendiren bir konu değildir. Herkes işini eksiksiz bir şekilde yapmış ve görevini tamamlamıştır. Üstelik bu projede birçok kişinin ödemesini eksik alması, yapımcının etik ve ahlaki açıdan görevini yerine getiremediğini göstermektedir. Kumpas sinema filminde kamera arkasında çalışan arkadaşlarımız hem ön hazırlık hem de çekimler süresince sigortasız ve güvencesiz bir ortamda çalıştırılmıştır. Teknik ekibi ilgilendiren bir diğer önemli detay ise, yapımcının ekibin ödemelerinin Barışcan Okuyan’a verildiğini, ancak onun bize ödeme yapmadığını; buna karşın filmin satılması halinde kalan ücretlerin ödeneceğini söylemesi gibi ifadelerin birbiriyle çelişmesidir. Filmin yapımcısı, teknik ekipten Görüntü Yönetmenimiz İlker Özkap ile oyuncularımızdan Hakan Eksen ve Emre Özmen’le sözleşmeler yapmıştır. Ancak hem şifahi olarak belirtilen ödeme tarihlerine hem de sözleşmelerde yer alan ödeme tarihlerine ve maddelere uyulmamıştır” diye konuştu.

‘Yönetmen kendi asistanına küfür etti, baskı ve mobbing yaptı’

Kayaarası, 20 saate yakın çalıştırıldıklarını söyledi. Kayaarası, baskı ve mobbing yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Film emekçileri olarak, hakkımız olan ödemeler konusunda bir senedir yapımcıyla iletişim kurmaya çalışırken, yapımcının teknik ekibi yok sayan davranışları, WhatsApp üzerinden engellemesi, saygısız ve küçük düşürücü tutum ve tavırları asla kabul edilemez. Karşılaştığımız yaşam güçlükleri nedeniyle ücretlerimizin bir an evvel ödenmesini talep ederken, yapımcının bize karşı göstermiş olduğu tavırların ciddiyetten ve empatiden uzak oluşu bizi incitmiş, yaklaşık bir senedir yaşadığımız bu zorlu süreçte oldukça yıpratmıştır. Ayrıca sette yönetmenin kendi asistanına küfür ettiği belirtilmiştir. Reji ekibi olarak gerek ön hazırlıkta gerek çekimlerde manevi ve psikolojik olarak rahat bir çalışma ortamı oluşmamıştır. Yardımcı Yönetmen olarak yapmam gereken işleri çoğu zaman yönetmen üstlenmiş, bu durum sette benim görev alanımı da kısıtlamıştır. Bu süreçte teknik ekip ve oyuncular olarak, filmin tüm çalışma süresi boyunca sanki kendi filmimizmiş gibi çalışıp, projeyi benimseyip, özümseyerek; gerek ön hazırlık gerek çekim günlerinde 20 saate varan çalışma süreleriyle bu filme yoğun emek ve efor sarf ederek, ekstra çalışma saatleriyle projeyi sahiplenerek tamamladık. Uzun çalışma saatleri, mobbing, psikolojik baskılar ve rejide daha önce set tecrübesi olmamasına rağmen ekibe dahil edilen kişiler, maalesef beni ve asistanımı bu süreçte hem fiziksel hem de psikolojik olarak oldukça yormuştur.”

‘Yaşadığım mobbing ve iş baskısı bende endişeye neden olmuştur’

Baskı ve mobbing yaşadığını belirten Kayaarası, “Rejide Yardımcı Yönetmen dâhil toplamda 6 kişi olmasına rağmen bu işi profesyonel anlamda ben ve asistanım Ufuk yapabilirken, diğer kişiler bizim iş yükümüzü alamamıştır. Reji ekibinde ben ve asistanım, repo günlerinde bile dinlenemeden ekstra olarak çalışmak durumunda kalmıştır. Bu bağlamda yapımcı, ekstra maliyet olmaması adına rejiye kendi tanıdığı arkadaşlarını getirerek etik ve ahlaki iş sorumluluğunu hem maddi hem de manevi olarak yerine getirmemiştir. Filmin kurgu aşamasında jenerikte cast direktörünün sıralama olarak rejinin önüne yazılmasıyla birlikte, yardımcı yönetmen olarak kurguda yaşadığım zoraki ve emrivaki mobbingler, tehditvari konuşmalar ve benim işim olmamasına rağmen Türkçe altyazı çıkarmak zorunda bırakılışım açık bir saygısızlık ve iş mobbingidir. Filmin post sürecinde yaşadığım mobbing ve iş baskısı bende endişeye neden olmuştur. Filmin satılma ve gösterime girme süreci, yönetmenin vadettiği ve öngördüğü süreyi oldukça aşmıştır. Yapımcı, süreç boyunca yönelttiği yok sayan ve değersizleştiren tutumunu film çekimleri sonrasında da sürdürmüştür. Filmin ana cast oyuncuları da hâlâ ödemelerini alamamakla birlikte, oyuncuların sözleşme maddelerinde yazılı olarak ve şifahi biçimde belirtilen ödeme tarihlerinin hiçbirine uyulmamıştır. Oyuncular, ödemeler konusunda kendisinden bilgi almak istediklerinde aldıkları yanıtların, bir yapımcının teknik ekibine ve oyuncularına karşı göstermek zorunda olduğu etik ve ahlaki sorumluluk anlayışıyla asla bağdaşmadığını” diye konuştu.

Emek sömürüsü ve su istimali ile karşılaşmıştılar

Kayaarası, emek sömürüsüyle de karşı karşıya olduklarını söyledi. Kayaarası, “Kumpas sinema filminin ön hazırlık, çekimler ve kurgu aşaması süresince haftalarca çalışan teknik ekip, oyuncular ve müzisyenler, yönetmen tarafından emek sömürüsü ve suistimaliyle karşılaşmıştır. Ön hazırlık sürecinde ilk olarak Akyaka’daki Sinematek’te başlayan çalışmalar, yönetmenin talebiyle home ofis villa tarzı bir mekânda devam etmiştir. Yapımcının kız kardeşi, daha sonraki süreçte hangi filmde bir villada böyle bir ön hazırlık yapıldığına ve ön hazırlık ile çekimler boyunca yeme, içme ve konaklamanın çok iyi olduğuna dair açıklamalarda bulunmuştur. Ayrıca yönetmenin kendi talebi üzerine ekibe müzikli içki partileri ve eğlenceler verilmiş, Akyaka’da pub tarzı bir mekânda filmin bittiği gün tekrar bir eğlence düzenlenmiştir. Bunlar teknik ekibin bir talebi değildir; yapımcı kendi isteği doğrultusunda bunları organize etmiştir. Üstelik her projede yapımcının, ekibin yeme, içme, konaklama ve ulaşımını düzgün bir şekilde karşılaması; yeme, içme, repo, uyku ve paydos saatlerine uyması ve bunları yerine getirmesi zorunludur. Bu temel bir ihtiyaç ve zorunluluktur. Daha sonraki süreçte, ekibin alacağı ödemelerin bu yeme, içme, konaklama ve partilere sayılması yönündeki söylemler, trajikomik olmakla birlikte, ekibin ödemelerini yapmamak adına kılıf bulmak, bahane üretmek ve teknik ekibin haftalarca verdiği emeği gölgelemeye çalışmaktır. Ayrıca bu yaklaşım profesyonellikle asla bağdaşmamaktadır. Gerek ön hazırlık gerek çekimlerdeki çalışma şartları hem fiziksel hem de psikolojik olarak ekibi rahatsız eden uzun ve yoğun çalışma saatleriyle tamamlanmıştır. Bu film için dört hafta ön hazırlık yapılmıştır. Dört haftalık hazırlık süresi oldukça uzundur. Çünkü yapımcı, her seferinde bütçe ve para konusunda sorun yaşarken, verdiği çekim tarihini on beş gün daha uzatmış ve vadettiği tarihleri tutturamamıştır. Film boyunca çelişkili, belirsiz ve net olmayan söylemler, film çekimleri bittikten sonra da devam etmiştir” diye ifade etti.

‘SSK yapılmadı’

Kayaarası, tüm işçilerin bir an önce haklarının verilmesini talep etti. Kayaarası, “Kumpas sinema filminde teknik ekip, oyuncular ve müzisyen olarak emeği geçen herkesin ödemelerinin yapılmasını istiyoruz. Ayrıca ön hazırlık, set ve kurgu sürecindeki çalışmalarımız için sigortamız yapılmamıştır. Bunun telafi edilmesini talep ediyoruz. Haftalık kaşelerimizin dışında fazla mesai ücretlerimizin de ödenmesini istiyoruz. Kamuoyuna ve ilgili tüm birimlere açık çağrımız, haklı davamızda yanımızda olmalarıdır. Bir yılı aşkındır beklediğimiz ödemelerimizin ve zorunlu sigorta bildirimlerimizin en kısa sürede telafi edilmesi gerekmektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili tüm mevzuatın açıkça ihlal edildiği belirlenmiştir. Hukuki sorumluluklar doğuran bu uygulamalar, işveren açısından hem idari para cezaları hem de tazminat yükümlülükleri gerektirmektedir.

Bu konuda sorumluluk sahibi olan tüm kurumları ve yetkilileri göreve çağırıyoruz. Sektörde çalışan, kamera arkasında ve kamera önünde yıllardır büyük bir azim ve sabırla emeğiyle var olan herkesin, bu süreçte bizim yaşadıklarımızı yaşamaması adına gerekli tüm önlemlerin alınmasını talep ediyoruz” dedi.

‘Çalışma saatleri 15-16 saati bulduğu zamanlar oluyordu’

Kumpas filminde Görüntü Yönetmeni İlker Özkap, uzun saatler boyunca ağır çalışma koşullarında çalıştırıldıklarını söyledi. Özkap, “Ben ilk anlaştığımda bir miktar peşin aldım. Daha sonra filmin yapımcısı ve yönetmeni Kerem Topuz, filmin satışından sonra ödemeyi hemen gerçekleştireceğini söyledi. Ben de belli bir süre bekledim. Bu süreçte film recesinde herhangi bir ücret almadım. Çalışma saatleri, üç haftalık periyotta zaman zaman 15–16 saati buluyordu. Daha sonra temmuz ayında kendisiyle konuşup en azından alacağım ödemenin belli bir kısmını alıp alamayacağımı sorduğumda, 9 Temmuz 2025 tarihinde bana WhatsApp üzerinden, ‘İlkercim selam. Seni anlıyorum, üzüldüm de böyle olmasına ama ben de son derece zorlu bir süreçten geçiyorum. Hâlâ filmle ilgili bazı ödemeleri denkleştiremedim. Bu tür bir meblağ benim şu anki koşullarıma göre mümkün değil. Dilerim yakın zamanda işler hepimiz için açılır’ diye yazdı. Bana şubat ya da mart 2025’te filmin satılacağını söylemişti; ancak satış hiçbir şekilde gerçekleşmedi” diye belirtti.

‘Beni ve çalışan arkadaşları zor duruma soktu’

Özkap, hiçbir şekilde muhatap bulamadığını vurguladı. Özkap, “Cannes’e gidiyoruz, Altın Koza derken bu zamana geldik. 14 Kasım 2025’te tekrar sorduğumda da bana, ‘İlkercim selamlar, gayet iyiyim teşekkürler, sen nasılsın? Evet, bu aksilik olmazsa 21’inde oradayım. Platform görüşmelerine şimdi Inter Medya üzerinden başladık. Vizyon bu şartlarda zor görünüyor, bir araya gelince anlatırım’ cevabını yazmıştı. Ancak ne aradı ne sordu. Daha sonra 1 Aralık ve 2 Aralık 2025’te tekrar yazdım; ancak ikinci sesli mesajımdan sonra ‘İlkercim, yazdıklarını okudum, kurgudayım, seni arayacağım’ dedi. Buna rağmen hiçbir şekilde geri dönüş olmadı. Hiçbir şekilde muhatap bulamamak ve verilen sözlerin tutulmaması, beni ve çalışan arkadaşları zor duruma soktu. Şartlar zordu; özgür sinema anlayışı ve festival filmi olması nedeniyle bu projeyi kabul ettim. Ancak şahsıma yönelik herhangi bir mobbing, sözlü taciz ya da şiddet kesinlikle olmadı. Bizim işimiz sinema yapmak; şartlar zor olsa da bu çalışma koşullarına alışığım. Ancak ödeme alamamak onur kırıcıdır. Talebim, muhatap bulmaktır. Yönetmen ve yapımcı Kerem Topuz’un bizlere bir açıklama yapması gerekir. Ne olursa olsun, banka kredisi çekerek dahi insanların ödemelerini yapabilir. Film satışını beklemek, bizim iyi niyetimizin suistimal edilmesi demektir. Yasal yollara maalesef şu an başvuramıyorum; çünkü şu anda çalışmıyorum ve avukat ile dava masraflarını karşılayacak maddi gücüm yok” diye konuştu.

 ‘Kerem Topuz’un ivedi bir şekilde bizlere dönüş yapmasını bekliyoruz’

Özkap, sinema emekçilerinin ve kendisinin bir an önce haklarını alabilmesi için çağrıda bulundu. Özkap, “Kerem Topuz’un bizleri insan yerine koyarak bir açıklama yapması gerekiyor. Film satışının olmaması, mevcut ülke koşullarında öngörülebilir bir durumdur. Buna rağmen ödemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir. Aradan geçen süre nedeniyle, alınacak ödemelerin ilk ödeme tarihine kıyasla ciddi bir değer kaybına uğradığını da göz önünde bulundurmak gerekir. Kimsenin işi zorla yaptırmasını talep etmiyoruz; ancak bizler bu işi kabul ettik çünkü sinema emekçisiyiz ve geçimimizi bu meslekten sağlıyoruz. Bu nedenle Kumpas filminin yapımcısı ve yönetmeni Kerem Topuz’un, bizlere ivedilikle dönüş yapmasını bekliyoruz” dedi.

‘Emek sömürüsüne ve şiddetin her türlüsüne karşı mücadelemize devam edeceğiz’

SİNE-SEN Yönetimi de emek sömürüsüne ve hak gasplarına karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini şu sözlerle ifade etti: “Kumpas film projesinde çalışan arkadaşlarımızın ücretlerinin bir yıldır ödenmemesi, açık bir ekonomik şiddet ve hak gaspıdır. Ücret, bir çalışanın en temel yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamasının yegâne aracıdır. Bunun kasten ya da ihmalle geciktirilmesi, kişinin yaşamını idame ettirmesini engelleyen bir şiddet türüdür; burada açıkça geçim hakkının ihlali söz konusudur. Türkiye gibi yüksek enflasyonlu ülkelerde ücreti bir yıl geciktirmek, emeğin değerini kasten yok etmek; aynı zamanda enflasyon karşısında emeğin erimesine göz yummaktır. Bunun yanı sıra arkadaşlarımızın maruz bırakıldığı ‘yok sayılma, engellenme ve küçük düşürülme’ gibi uygulamalar, psikolojik şiddetin en bariz örnekleridir. Yapımcı-yönetmenin sorumluluktan kaçan beyanları; sigortasız çalıştırma, 20 saati bulan mesailer ve mobbing, projede yaşanan ağır emek sömürüsünün somut göstergeleridir. ‘Film satılınca ödeme yapılacağı’ gibi hukuk dışı gerekçeler, gasp edilen alın terinin mazereti olamaz. Sinema Emekçileri Sendikası olarak bu sömürüye karşı tüm hukuki ve fiili gücümüzle arkadaşlarımızın yanındayız. Emek sömürüsüne ve şiddetin her türüne karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

‘Başlatmış olduğu mobbing, aslında kendi başarısızlığını ve riyakârlığını göstermektedir’

Uygulayıcı yapımcı ise, reji ve teknik ekibin tamamına ödenecek kaşelerin tutarlarının yapımcı Kerem Topuz tarafından netleştirildiğini ve ödemelerin kendi aracılığıyla ekiplere yapıldığını ifade ederek, “Ne konuşulduysa o ödenmiştir. Ödenemeyen hazırlık haftaları ve post prodüksiyon sürecine ilişkin ödemelerin filmin satışından yapılacağı konusu, herkesle olduğu gibi benimle de bu şekilde konuşulmuştur. Kimimizle sözleşme yapılmış, kimimizle sözlü olarak konuşulmuştur; herkes zaten duruma vakıftır. Kendi nezdimde, ondan aldığım para dekontları ile insanlara yapmış olduğum ödemeler mevcuttur. Ödeme listelerinde zaten haftalık olarak yazmaktadır. Kapama formları ve tüm maliyetlerimiz bellidir; hukuki süreçte ben de bunları Kerem’e cevap olarak sunuyorum. Ancak en önemlisi, orada vermiş olduğum 2,5–3 aylık bir emeğim vardır ve ben yalnızca ilk hafta cüzi bir rakam alıp, diğer tüm haftalarımın ödemesini filmi bitirdikten sonra, son set haftasında alacağıma dair sözleşmem olmasına rağmen, en büyük mağdurun burada ben olduğumu ekip arkadaşlarım da farkındadır. Benim üzerimden başlatmış olduğu mobbing, aslında kendi başarısızlığını ve riyakârlığını göstermektedir” dedi.



Aralık 2025
PSÇPCCP
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293031 

More in Emek