
DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Dersim’de çok sayıda bölgeyi avlak ilan etmesine sert tepki göstererek TBMM’ye soru önergesi sundu. Kordu, Dersim’in doğasına ve kültürel yapısına yönelik bu politikaların “halkın yaşam hakkını yok sayan bir yaklaşım” olduğunu vurguladı.
Kordu önergesinde, “Dersim, yüzyıllardır doğayla uyum ve karşılıklı yaşam bağını esas alan Kızılbaş-Alevi toplumunun tarihsel coğrafyasıdır. Bu toplumun inanç dokusunun merkezinde yer alan “can” anlayışı, insanı ve tüm canlıları bir bütün olarak görür. Bu nedenle avcılık faaliyetleri gibi hayvanların öldürülmesinin yarattığı ekolojik tahribatın yanı sıra, inançsal ve ahlaki anlamda da “düşkünlük” kabul edilir. Dersim’de doğaya, hayvana ve suya yönelik hiçbir müdahale yalnızca teknik bir faaliyet değil; toplumsal bir yaralanmaya dönüşmektedir. Tam da bu nedenle avcılık, Dersim halkı için asla bir “spor” ya da “turistik etkinlik” olarak değerlendirilemez. Aksine, toplumsal bellekte ağır tahribat yaratan bir şiddet ve yaşam ihlali olarak görülmektedir” dedi.
Kordu, bakanlığın yayımladığı 2025–2026 Avlak Haritası’nda Dersim’de 30 devlet avlağı ve 10 genel avlak ilan edilmesinin “bilimsel ve toplumsal gerçeklikten kopuk bir uygulama” olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Dersim, Türkiye’nin en kırılgan ekosistemlerinden biridir. Yaban keçileri, bozayılar, kurt türleri ve endemik fauna yaşamaktadır. Bu türlerin önemli kısmı Bern Sözleşmesi ile korunmaktadır. Buna rağmen avcılık izinleri verilmesi uluslararası yükümlülükleri hiçe saymaktır.”
Kordu, Mazgirt’in Karabulut, Koterîç, Dirban, Elmalık, Kuşçu ve Örs köylerinin avlak sınırlarına alınmasının köylülerin günlük yaşamını felç ettiğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Son aylarda bu köylerden gelen bilgiler endişe verici. Geceleri aralıksız silah sesleri var. Avcılar köy içine kadar giriyor. İnsanlar tarlalarına gidemiyor, hayvanlarını otlatamıyor, odun bile toplayamıyor. Bu, halkın yaşam hakkının ihlalidir.”
Kordu, Merkez Av Komisyonu kararlarının açıkça kanunla çeliştiğini hatırlatarak, “Kara Avcılığı Kanunu yerleşim çevresinde avcılığı yasaklar. Buna rağmen köylerin dibinde avcılığa izin verilmesi yasal yetkinin kötüye kullanılmasıdır” dedi.
Kordu, av turizmi kapsamında düzenlenen ihalelerin kültürel hassasiyetleri hiçe saydığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Para karşılığı yaban keçisi vurdurmak hem inançsal dokumuza aykırıdır hem de Bern Sözleşmesi’nin koruma maddelerine aykırıdır. Yaban keçisi popülasyonu son on yılda ciddi düşüş yaşamışken bilimsiz kota uygulaması kabul edilemez.”
Kordu, İn Vadisi gibi 1. derece arkeolojik SİT alanlarında bile avcılığa izin verilmesine ilişkin ise tepkisini şöyle dile getirdi: “SİT alanı dediğiniz yer mutlak koruma gerektirir. Buna rağmen burada silahlı av faaliyetlerine izin verilmesi hem kültürel varlıkların korunması kanununa hem de biyoçeşitlilik politikalarına aykırıdır.”
Kordu, Dersim ekosisteminin halihazırda orman yangınları, maden projeleri ve yayla yasaklarıyla baskı altında olduğunu hatırlatarak, kontrolsüz avcılığın bu yapıyı daha da kırılgan hale getirdiğini söyledi: “Arıcılık faaliyetleri düşüyor, yırtıcı türler azalıyor, hayvanların göç rotaları bozuluyor. Ekosistemdeki bu tahribat geçim kaynaklarını vuruyor. Bu sadece çevre sorunu değil; yaşam hakkı ve güvenlik hakkı ihlalidir.”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:
*Dersim’in Mazgirt ilçesindeki Karabulut, Koterîç, Dirban, Elmalık, Kuşçu ve Örs köylerinin avlak ilan edilmesinin bilimsel, ekolojik ve idari gerekçesi nedir? Bu statünün kaldırılması için bir çalışma var mıdır?
*Son aylarda köylülerin can güvenliğini tehdit eden kontrolsüz avcılık faaliyetlerine ilişkin Bakanlığa ulaşan şikâyet sayısı nedir? Bu şikâyetlerin ardından hangi idari ve cezai işlemler yapılmıştır?
*Yerleşim yerlerine, mezralara ve köy yollarına yakın bölgelerde avcılığın tamamen yasaklanması yönünde bir düzenleme hazırlığınız bulunmakta mıdır?
*Avcıların köy içine kadar girdiği, geceleri yoğun silah sesleri gelen bölgelerde kolluk kuvvetleri ve DKMP birimleriyle ortak bir denetim planı hazırlanmış mıdır?
*Kızılbaş-Alevi toplumunun avcılığı inançsal bir ihlal olarak gören kültürel yapısı dikkate alınarak Dersim’de av turizminin ve vergili avcılığın yeniden değerlendirilmesi için bir adım atacak mısınız?
*İn Vadisi gibi 1. derece arkeolojik SİT alanlarında avcılığa izin verilmesinin gerekçesi nedir? Bu alanlarda avcılık yasaklanacak mıdır?
*Merkez Av Komisyonu kararlarının Kara Avcılığı Kanunu’nun 3. ve 4. maddeleriyle çelişmesine ilişkin bir idari inceleme başlatmayı düşünüyor musunuz?
*Dersim’de av turizmi ihalelerini yürüten ve denetim yapmakla yükümlü DKMP Şube Müdürlüğü’nün son üç yıldaki denetim sayısı, kapsamı ve etkinliği nedir? Denetim raporlarını kamuoyuyla paylaşacak mısınız?
*Son beş yılda Dersim’de kaç yaban keçisi, bozayı veya diğer türler için av kotası verilmiştir? Bu kotaların bilimsel envanter raporlarına dayandığını gösteren çalışmalar mevcut mudur?
*Kontrolsüz avcılığın yaban hayatını bozarak arıcılık, hayvancılık ve tarımsal üretimi olumsuz etkilediğine dair bir ekosistem değerlendirmesi yaptınız mı? Yapmadıysanız böyle bir çalışma başlatacak mısınız?
*Köylülerin yoğun silah sesleri nedeniyle yaşadığı psikolojik çöküntü, üretim faaliyetlerinin durması ve yaşam güvenliği kaygısı Bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir? Bu sosyoekonomik ve psikolojik yıkımı gidermek için hangi acil tedbirleri almayı planlıyorsunuz?







