Connect with us

Güncel

‘Hayvanları katleden yasayı iptal ettirmek zorundayız’

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Kadın Savunması’ndan Zahide Bilgin, hayvanlara yönelik katliamların artığına dikkati çekerek, “İktidar yaşama savaş açıyor. Yaşamı savunmak zorundayız. Milyonlarca hayvanı katletmeyi hedefleyen bu yasa hepimizin meselesi olmalıdır.  Öyle ya da böyle yasayı iptal ettirmeliyiz” dedi.

Yadigar Aygün/ İstanbul

TBMM Genel Kurulu‘nda kabul edilen 7527 No’lu Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 2 Ağustos Cuma günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yasa ile birlikte hayvanlara yönelik katliam, şiddet ve işkence de arttı. Birçok hayvan sokaklardan toplatıldı, barınaklarda katledildi. Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Kadın Savunması’ndan Zahide Bilgin ile hayvanlara yönelik artan katliamları, baskıyı ve hayvan katliamlarına karşı neler yapılması gerektiğini konuştuk.

Zahide Bilgin

Bilgin, iktidarın hayvanlara yönelik katliam yasasını Meclis’ten geçirmesinden sonra hayvanların katledildiğine dikkati çekti. Bilgin, “Hayvanlar barınaklarda, bakımevlerinde öldürülüyor. Çoğu insan barınakların kötü yerler olduğunu biliyor; hayvanlarla ilgilenilmediğini, beslenmediklerini, imkan olan yerlerde bile tedavi edilmediklerini, kaka içinde tıklım tıklım kaldıklarını. Hayvanların yaşamlarına göz diken bu yasayla birlikte sokakta yaşayan tüm hayvanlar hedefte. Yasa doğrudan, yaşamak isteyen hayvanlara ‘ötenazi’ uygulanmasının önünü öyle açıyor ki, sahiplenmene engel oluyor, yer olmayan barınağa topluyor ve hayvanları topluca katlediyor. Ümraniye Barınağına gittiğimde üst üste ufacık ölü kediler görmüştüm, birisi fosilleşmişti. Oradaki tüm köpekler çıkarıldı, gizledikleri hücrelerden köpekleri çıkardık. Ölü köpekler vardı, yaşayanlar da karanlık ve kaka dolu hücrelerde acı çekiyordu. Gebze Bakımevi’nde ziyarete giden insanlar torbalarda köpek, kedi, karga buldu. Erzincan Bakımevi gündem oldu. Sağlıklı hayvanlara işkence uygulayıp, uyuşturucu iğneler enjekte edip gömüyorlar. Katliam yasasının gerçekliği bu ve daha çok örneği var. Hayvanların yaşadığı ızdırap kadar bu karanlık da korkutucu. Üzerinden rant, artı değer elde edemediği; barınaklara yakınlarını koyup yazdığı projeler yetmediği noktada milyonlarca hayvanı katletmeye yönelmiş bir faşizm. Hayatın değeri bu, sermaye ve devletin faydasına göre çiziliyor. Hayvanları katlediyor, yandaşına yaptırdığı bina üstüne çöküyor, yoksulsun ama çocuk yap, işçi doğur diyor, LGBTİ+ları hedef gösteriyor, savaşta öldürüyor. Bu yasayı getiren iktidarın hamlelerini ekonomik ve baskı rejimi yönünden değerlendirmek önemli. Yaşama savaş açıyor” dedi.

‘Devletin yaşama bütçesi yok’

Bilgin, ‘İktidar bu katliam yasası ile neyi amaçlamaktadır’ sorumuza ise şu sözler ile cevap verdi; “Bu tarz soruların tek ve mutlak doğru bir yanıtı olmaz herhalde. Hayvanların popülasyonuyla veya kuduzla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bilimsel yöntem net; kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat. Bunu yapmayan devlet, katliamı seçiyor. Her türlü hakkın finansallaştırıldığı, kreşlerin kapatıldığı ülkede; karşısına dikilip eylem yapmayacak hayvanın hayatına mı saygı duyar faşizm? Çekincesi olmadan her şeye saldırır. Hayvanların çok sevildiği ve sahip çıkıldığı bir coğrafyadayız. Bu yasanın versiyonlarının çokça denendiği ve halk tarafından istenilmediği bir coğrafya. Hayvanların yaşam hakkını şefkate çekmek istemiyorum ama her değerimize saldırdığını ifade etmeye çalışıyorum. Yalanlarla, hedef gösterme ile nefret ve kutuplaştırma ile bu yasayı getirdi. Sözün özü; devletin, yaşama bütçesi yok. Bu sömürü rejimini sürdürmek için nefreti ve baskıyı kullanıyor” diye konuştu.

‘Saldırdıkları yaşama sahip çıkalım’

Bilgin, hayvan katliamı yasasının kaldırılması için mücadele etmek gerektiğini vurguladı. Bilgin, “Bulunduğumuz yerlerdeki mahalle, il dayanışma gruplarına katılabiliriz. Bulunduğumuz yerdeki hayvanları kollayabiliriz. Eylemlere gidebiliriz, gitsek de gitmesek de çevremize bu eylemleri yayabiliriz. Ben aynı zamanda Yaşam için Yasa’da bulunuyorum, siz de dahil olabilir veya takip edebilirsiniz.  Yaşamı savunmak zorundayız. Bulunduğumuz dönemin kritik olduğunu düşünüyorum; her dönem için böyle denebilir tabii ama ölümün bu denli normalleştirildiği ve diktatörün gaddarlaştığı, sol ve hak mücadelelerinin güçsüz olduğu bu dönemin vahametini anlamak gerekiyor. Tutulması gereken çok fazla yasımız ve zamanında denilmesi gereken çok fazla hayırımız var. Öyle ya da böyle yasayı iptal ettirmeliyiz. Hayvanların, hayvan hakları mücadelesinden insanların, besleme yapan mahallenin sol tarafından kaale alınmadığını düşünüyorum. Milyonlarca hayvanı katletmeyi hedefleyen bu yasa hepimizin meselesi olmalı. Barınak nöbetlerinde tanıştığım insanlardan ilk defa bir nöbete geldiğini söyleyenler olmuştu. Bu insanlar şu an eylemler, ağlar örgütlüyor. Kesinlikle, akıl veren gibi bir pozisyonu kastetmiyorum, devrimcilerin bu alanda olması gerekiyor. Çevrenizdeki hayvanları besleyin kollayın ve çevrenizdeki insanları buna teşvik edin. Mahallenizdeki orda yoksa bulunduğunuz ildeki hayvanseverlerle kontak kurun. Barınaklar çok kötü, sahiplenme gücünüz varsa çıkarın. Hayır diyebilecek, bu yasayı iptal ettirebilecek güç biziz. Söz veren CHP belediyeleri de toplama yapıyor gayet. Eylemlere katılın, duyurun. Saldırdıkları yaşama sahip çıkalım. Kurtuluş yok, tek başına, ya tüm türler, ya hiçbirimiz” diye belirtti.



Nisan 2025
PSÇPCCP
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930 

More in Güncel