Connect with us

Makale

İsmail Beşikçi Kürt Halkına Kürt Milliyetçiliği Öğütlemekle Aydın Olma Görevini Yerine Getirdiğini Mi Sanıyor? 

Kürt ve Anadolu coğrafyasına baktığında Kürt halkına Kürt milliyetçiliği önerirken Beşikçi, Orta Doğu’da çeşitli aidiyetleri birbirine düşürerek yaratılmak istenen BOP projesinin esasının emperyalist kapitalizme ezilen milliyetler ve aidiyetler üzerinden üretim ilişkilerini değiştirmeden yalnızca üst kimliklerin pozisyonları ile oynayarak bölgenin haritasını ve köhnemiş askeri bürokratik aygıtların yeniden revizyonunu öngören emperyalist projeleri görmüyor mu?

İsmail Beşikçi BBC’ye verdiği bir röportajda şöyle diyor:

‘’Kürtler milliyetçi olmalıdır. Kürt milliyetçiliği baskı altındaki, zulüm altındaki kendi dilini, kültürünü gün ışığına çıkarma mücadelesidir. Sen bunları savunacaksın, o zaman da milliyetçisin tabi. Kürt milliyetçiliğinin saldırgan bir tarafı yoktur. Başkalarını asimile etmek gibi bir amacı yoktur. Ama Türk milliyetçiliği böyle değildir, saldırgandır. Kürtlere ne diyor, seni asimile edeceğim diyor.” 

Kendini bilen hiçbir aydın bir halka milliyetçilik öğütlemez. Kendini bilme durumu nedir?  

Kendini bilme durumu tarihsel materyalizm bilimine ve onun yöntemi olan diyalektiğe vakıf olmakla ilgili bir olgudur. Bilimsel düşünebilmekle ilgili bir durumdur. İsmail Beşikçi, “Kürdüm ama Kürt milliyetçisi değilim” söylemine takılmış; bu söylemi irdeliyor. “Ne var bu söylemde bu kadar irdelenecek? Kürdüm ama Kürt milliyetçisi değilim” demek ben önce insanım demektir. Kürtlüğümden evvel insanlığım ve insani değerlerim gelir demektir. Bu başka milliyetler için de böyledir. Beşikçi, Türk milliyetçiliğinin asimilasyoncu, inkârcı, baskıcı tavrının karşısına Kürt milliyetçiliği antitezi ile çıkmayı tercih ediyor. Bu burjuva aydın siyasetinin ta kendisi değil midir? Hiçbir milliyet ve milliyetçilik tek başına bir şey ifade etmez; ancak kendisine düşman karşıtlar yarattığı zaman kendisi olarak var edebilir kendini ve yeniden üretebilir milliyetçiliği.

İşte bu yüzden tarihsel materyalizm bilimine yani insanlar arasında, sınıflar arasındaki ilişki ve çelişmelerin bilimine ve onun yöntemi olarak diyalektiğe, vakıf olan aydınlar insanlara milliyetçiliğin herhangi bir türünü reçete etmezler. Böyle reçeteler burjuva sınıf aydınlarının reçeteleridir. Marksizm’de, Leninizm’de, Maoizm’de böyle milliyetçi reçeteler yoktur. MLM bilimi halkların kültürlerinde ileri olan ne varsa onları alıp enternasyonal emek etkinliğinin ve onun siyasal kültürel birikiminin deneyimleri ile harmanlar. Bu harmandan değişen şartların ve özgünlüklerin yeni mücadele yöntemlerini yaratır.

Milliyetçilik burjuvazinin ideolojisidir ve kapitalist pazarla birlikte doğup gelişmiştir. Beşikçi, Kürt mücadelesinin kendisini ancak Kürt milliyetçiliği ile üretebileceği gibi bir ön yargıya kaptırmış kendisini. Başka türlü düşünemiyor. Tarihsel materyalizm bilimini ve diyalektik yöntemi bir tarafa bırakan Beşikçi, deyim yerindeyse, yarayı “koca karı ilaçları” ile yara sarmaya yelteniyor ama önerdiği ilaç burjuvazinin zehridir. Bu ezilen ulus milliyetçiliği için de böyledir. Leninizm, ulusal sorun formülasyonunu yaparken ve ulusların kendi kaderini tayin hakkını kayıtsız şartsız savunurken burjuva milliyetçiliğinin dünya üzerinde kapitalist pazar dalaşı sürdüğü sürece bitmeyeceğinden hareketle kendi kaderini tayin hakkını kayıtsız şartsız tanımayı önerir. Çünkü siz tanımasanız da burjuvazi kitleleri kendi aidiyetleri çevresinde pazar dalaşlarına sürükler zaten. Leninizm bu reel gerçeklikten proleterlerin birliğini yaratmak ve ezilen ulus proleterlerine kendi egemen sınıflarının iki yüzlülüğünü göstermek, gerçek dostlarının enternasyonal proletarya ve onun öncüleri olduğunu öğretmek maksadı ile ilke olarak kendi kaderini tayin hakkını tanır. Leninizm ulusların kendi kaderini tayin hakkını tanırken uluslara milliyetçilik değil enternasyonal proleter dayanışma öğütler.

Leninizm, ulusların kendi kaderini tayin hakkını tanımadan enternasyonal proleter dayanışmanın gerçekleşemeyeceğinden hareketle bu hakkı kayıtsız şartsız tanır. Leninizm, bu hakkı milliyetçiliğin ve onu yaratan kapitalist pazar dalaşları sorununun her türlüsünü tarihin çöplüğüne göndermek ve proletaryanın enternasyonal birliğini yaratmak adına bu formülasyonu savunur. Leninizm, ulusal sorunda diyalektik yöntemi kullanarak sonuçtan hareketle nedeni ortadan kaldırmak ve halklara zerk edilmiş olan burjuva zehiri proletaryanın enternasyonal serumu ile tedavi etmek için bu hakkı kayıtsız şartsız tanır.

“Kendi Kaderini Tayin Hakkı” evlilik gibidir. Nasıl ki bir evlilikte ayrılma hakkı tanınmadan gönüllü birlikteliğin koşulu yoksa ulusların kendi kaderini tayin hakkı kapsamında ayrılma hakkı tanınmadan ulusların kaynaşmasının da koşulundan söz edilemez. Komünistlerin ulusal sorunda kayıtsız-şartsız destekledikleri “Kendi Kaderini Tayin Hakkıdır” yani ayrılma hakkıdır. Kendi Kaderini Tayin yani ayrılma, ayrı bir devlet kurma konusunu ise komünistler devrimin menfaatlerine göre değerlendirirler.  Ulusal sorunda Leninist diyalektiğin özü buradadır. Bu özü yitirdiğiniz de ve her ayrı ulusal sorunu genel formülasyonun bir adım ilerisinde yani kendi kaderini tayin hakkından kendi kaderini tayin derekesine getirdiğinizde; diyalektik materyalist kriterlerini belirleyebilmeniz için Leninizmin özüne vakıf olmanız gerekir.

Leninizm kendi kaderini tayin hakkını her koşulda kayıtsız şartsız savunurken yani ayrı bir devlet kurma hakkını her koşulda kayıtsız şartsız savunurken bizzat kendi kaderini tayin olgusunu yani ayrı bir devlet kurmayı belirli koşullarda savunur. O koşullar mücadele edilen coğrafyada proletaryanın nihai hedefleri tarafından belirlenir ve tarihsel materyalizm bilimi bu koşulara uygulanır. Kürt ve Anadolu coğrafyasına baktığında Kürt halkına Kürt milliyetçiliği önerirken Beşikçi, Orta Doğu’da çeşitli aidiyetleri birbirine düşürerek yaratılmak istenen BOP projesinin esasının emperyalist kapitalizme ezilen milliyetler ve aidiyetler üzerinden üretim ilişkilerini değiştirmeden yalnızca üst kimliklerin pozisyonları ile oynayarak bölgenin haritasını ve köhnemiş askeri bürokratik aygıtların yeniden revizyonunu öngören emperyalist projeleri görmüyor mu?

Kürt burjuvazisinin ve toprak ağalarının bölgede ancak Kürt kimlikleri ile var olabileceğini buna karşılık Kürt proletaryası ve halk sınıflarının kendilerini var etmek ve yaşam koşularını değiştirmek için Kürt kimliğinden önce proleter enternasyonal kimliğe ihtiyaçları olduğunu, Kürt kimliğinin hele de mücadelenin geldiği bu aşamada kendilerinin artık geri niteliklerini temsil eden bir aidiyet olduğunu, kendilerini sahte dostları ve geçici yol arkadaşları olarak kendi burjuvazisine ve toprak ağalarına bağımlı halde tutan bir geri nitelik olduğunu göremiyor mu?

Tarihsel materyalizm bilimi bizzat kendi kaderini tayin olgusunda yani ayrı bir devlet kurma hakkı değil de ayrı bir devlet kurma olgusunda her ulusal sorunu çevreleyen tarihsel ve sosyal olguların ayrı ayrı irdelenmesini gerektirir. Bu nedenle MLM’ler kendi kaderini tayin hakkını kayıtsız şartsız savunurken bizzat kendi kaderini tayini yani ayrı bir devlet kurmayı her ayrı olguyu diyalektik materyalist bir incelemeye tabi tutarak karar verirler. Beşikçi, böyle mi yapıyor? Yani bir Kürt devletinin Anadolu ve Orta Doğu devrimini ilerleteceğini belgeleyerek mi Kürt halkının milliyetçi, eğilimlerinin güçlendirilmesi gerektiği sonucuna varıyor? Hayır, tamamen kabarmış burjuva milliyetçi aydın duyguları ile tüm Kürt halkına proletarya enternasyonalizmi yerine Kürt milliyetçiliği şırınga etmeyi tercih ediyor. Ancak halklar aptal değildir kendileri için doğru olan şeyi gerekli olduğu zamanda algılayamasalar dahi devrimci deneyimlerinin yaratacağı tarihsel birikim onlarda doğru siyasal güdüler yaratır ve tarihsel materyalizm bilimine ve onun yöntemi olan diyalektiğe yaklaştır. Bu yarı feodal yarı sömürge ülkenin burjuva feodal kafalı aydınlarının istemediği bir şey olsa bile her zaman böyledir.

Bakın İbrahim Kaypakkaya, Lenin’den hareketle Seçme Yazılar’da ezen ve ezilen ulus milliyetçiliği için ne diyor:

“Dördüncü olarak, milliyeti ne olursa olsun, bilinçli Türkiye proletaryası, çeşitli milliyetlere mensup burjuvazi ve toprak ağalarının kendi üstünlükleri ve imtiyazları için yürüttükleri mücadelede tamamen tarafsız kalacaktır. Bilinçli Türkiye proletaryası, Kürt milli hareketi içindeki Kürt milliyetçiliğini güçlendirmeye yönelen eğilime asla destek olmayacaktır; burjuva milliyetçiliğine asla yardım etmeyecektir; Kürt burjuvalarının ve toprak ağalarının kendi üstünlükleri ve imtiyazları için giriştikleri mücadeleyi kesinlikle desteklemeyecektir yani Kürt milli hareketi içindeki genel demokratik muhtevayı desteklemekle yetinecek, onun ötesine geçmeyecektir.” 



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Makale