
Devrimci demokratik güçler, ittifaklar politikasında ısrar etmeyip
de, ayrı baş çeker ve parçalar halinde hareket ederse, halkın
desteği belirsizleşir ve halk, kendisine yakın gördüğü egemen güce
yönelir. Son seçimler bunu göstermiştir.
HDP, büyük parti, ağabey parti psikozuyla hareket etmiş, Dersim özelinde özellikle uzlaşmaya yanaşmamıştır. Gelin arkadaşlar, Maçoğlu, Mazgirt ve Ovacık adayları, HDP saflarından seçime girsin, diyememiştir. Bunu demiş olsaydı, HDP, Dersim merkez, Ovacık ve Mazgirt belediyelerini almış olurdu. Bunun yerine, HDP, Dersim merkez adayını kendisi tespit etmiş, SMF’in elindeki Mazgirt Belediyesi’ni bize bırakın, karşılığında, Hozat (CHP’nin çok güçlü olduğu bir yer) ve Ovacık’ta sizi destekleyelim, diyerek uzlaşma kapısını kapatmıştır.
SMF, ön seçimi önermiş, Maçoğlu’nda ısrar etmiştir. HDP’ye, Mazgirt, Ovacık ve Hozat’ta bizi destekleyin, Dersim merkezde de sizin göstereceğiniz adayı destekleyelim, diyememiştir. Sonuçta, Güzel işlerin yapıldığı, halk desteğinin kazanıldığı, örnek olarak gösterilen yerler, egemen sınıf partilerine kaptırılmıştır. Bu, ciddi bir moral darbedir. Buraları bugün kaybeden, bugün aldığını yarın kaybeder. Kaybetmek normaldir ama kaybetmenin iradi şartlarını yaratmamak şartıyla… Ben, devrimci demokratik güçlerin hep birlikte, Dersim merkez ve kazalarda, mevziler elde ettiği bir Dersim’i, bugünkü Dersim’e tercih ederim.
Seçimler ve elde edilen mevziler, geniş yığınların uyandırılmasının, örgütlendirilmesinin bir aracıdır. Biz iktidara seçimlerle yürüyebiliriz eğilimini ve görüşünü yığınlara verdiğimiz an, baltayı taşa vurmuşuz demektir. Sermaye sistemini, demir kıtalar savunuyor, devasa bir bürokratik güç de düzene sokuyor. Seçimler, bu gücün çizdiği sınırlar içinde cereyan ediyor. Sen, seçimlerdeki faaliyetlerini, kendi devrimci gücüne tabi kıldığın müddetçe doğru hareket etmiş olursun. Sistem sınırları içinde, sistemin zorunlu icazetiyle elde ettiğin mevzilerin bir anda sistem tarafından ele geçirilebileceğini düşünerek hareket etmek zorundasın.
HDP, ittifaklar politikasında ısrar etmeli, komünistlerin Dersim merkezde başarılı olmalarına da sevinmelidir. Komünistler ise kazandıkları değil, kaybettikleri mevziler üzerinde düşünmelidirler. Karşılıklı suçlamaların hiçbir yararı yoktur.

