Connect with us

Analiz

Zeynep Hayır yazdı | Bir Halkın Özgürlük Hikayesi: Zana ü Andok

Zana ve Andok’un hikâyesi zamanla kabuk değiştirdi. Efsane olmaktan çıktı, gerçek yüzlere, gerçek hayatlara dönüştü. Her kuşakta başka bir kadın Zana’nın adını aldı; her dönemde bir erkek Andok’un izinden yürüdü.

Bugün Zana û Andok’un şarkısını dinledim. Sözlerini Türkçe’ye çevirdim. Sadece bir şarkı değildi içimden geçen; yakılmış köylerin dumanı, unutulmuş dillerin sessizliği ve kadınların gözlerinde saklı tarih yankılandı kulağımda.

Şarkıda, Zana ile Andok’un tarihler boyunca değişen ama özünü kaybetmeyen direnişi vardı. Son günlerde yaşananlara karşı içimde doğan izlek, bu hikâyeye dönüştü. Çünkü söz uçar, yazı kalır. Ve hafızayı diri tutmak, bir halkın en derin direnişidir.

Yerin en dibinde ateş, göğün en yüksek yerinde ses vardı. Ve o ses, taşlara bile ad verirdi. İlk kadın bir dağın kalbinden doğdu; toprağın içinden elleriyle yükseldi, adı Zana oldu. Suya eğildiğinde saçları Fırat’a karıştı, rüzgârda savrulduğunda Botan’dan yankılandı sesi.

Onun adımlarıyla yeşerdi Mezopotamya’nın ilk öyküsü. Zana bir efsane değildi yalnızca, zamanın içinden geçip gelen bir çağrının adıydı. Dağın, suyun ve dilin kadim sırlarını taşıyordu. Her çağda başka bir bedene, başka bir sese bürünerek yürüdü: kimi zaman bir dengbêj oldu, kimi zaman bir asi kadın, kimi zaman da zindanlarda şiir yazan bir mahpus.

Ve Andok… Andok bir yoldu. Yürüyene yoldaş, düşene omuz, karanlıkta kalan için bir kıvılcım. Onun gözlerinde Zana’nın arayışı yansırdı; özgürlük, bir halkın tarih boyunca sürüp giden susuzluğu gibi akardı bakışlarında.

Bu iki isim “Zana ve Andok” bir efsane değil yalnızca, Kürt halkının nesilden nesile taşıdığı o direnişin, sevdanın, ihanete karşı göğüs geren cesaretin simgesiydi. Onlar, bir milletin en derin çatlağında bile filizlenen hayatı, kavuşmanın belki hiç gelmeyecek ama hep beklenen umudunu taşıyorlardı.

Zana ve Andok’un hikâyesi zamanla kabuk değiştirdi. Efsane olmaktan çıktı, gerçek yüzlere, gerçek hayatlara dönüştü. Her kuşakta başka bir kadın Zana’nın adını aldı; her dönemde bir erkek Andok’un izinden yürüdü.

Otuz sekizde, Dersim kıyamında, bazı kadınlar uçurumlardan atladı; askerlerin ellerine geçmemek için. Bazıları yeni doğmuş bebeklerini mağaralarda boğdu sessizce, duyulmasınlar diye. Kalanlar kamplara götürüldü, kimileri askerlere evlatlık verildi. Dilleri unutturuldu, inançları susturuldu. Onlara “Dersim’in kayıp kızları” denildi; yıllar sonra bazıları ortaya çıktı ama çoğu bir daha hiç konuşmadı. Zana onlardan biriydi. Belki adını hatırlamıyordu artık, ama gözlerinde hâlâ o dağın sabahı, o derenin karanlığı vardı.

Sonra doksanlar geldi. Amed’de, Botan’da, Dersim’in derin vadilerinde köyler yakıldı, boşaltıldı. Kürt halkı bir kez daha toprağından koparıldı. Ama yine Zana’lar vardı. Evlerini terk etmeyen, ana dilinde ağıt yakan, çocuğunun mezar taşını öpen kadınlar. Zana oradaydı; ateşin içinden yürüyen, sırtında ekmekle birlikte tarih taşıyan.

O’nun yanında Andok vardı yine. Dağlarda bir pusula gibi yön gösteren, gökyüzünün rengini ezbere bilen. Seksenlerin ortasında, Botan’ın taşlı yollarında bir genç kız, sırtında kitaplar ve umutlarla yürüyordu onun adı yine Zana’ydı. O’ kadının sadece sevmekle değil, direnişle de var olduğunu fısıldıyordu çevresine.

Zindanlarda bedenini ölüme yatıranlar vardı. Dağda bir parça ekmeği bölüşen, yokluktan dostluk yaratanlar… Hepsi bu mitin parçalarıydı. Kürt halkının özgürlük mücadelesi, tıpkı Zana ve Andok’un hikâyesi gibi, her nesilde yeni bir biçim aldı. Ama özü hiç değişmedi: adalet, onur ve var olma inadı.

Bugün, bazı kapılar kapanırken, bazı yol arkadaşlıkları sona ererken, mücadele sanki durmuş gibi görünebilir. Ama Zana’nın sesi susmaz. Çünkü o bir isimden öte, halkın kalbinde yankılanan bir çağrıdır. Andok, bir gölge değil sadece; halkın yürümeye devam eden adımıdır. Ve Zana ile Andok, karanlığa ve doğanın tüm sertliğine inat, kardelen olmaya devam ederler. Çünkü bir halkın hafızası susturulamaz. Çünkü söz uçar, yazı kalır. Ve bu yazı, yarına bırakılan bir çağrıdır.



Haziran 2025
PSÇPCCP
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
30 

More in Analiz