Connect with us

Kadın

Kadınlar Kadıköy’den seslendi: Eşit ve özgür yaşam için mücadeleyi büyütelim

8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısı ile yüzlerce kadın ve LGBTİ+, “Emeğimiz, eşitliğimiz özgürlüğümüz, savaşa karşı barış için birlikte mücadeleye” şiarıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda bu yılı aile değil, mücadele yılı olarak karşılayacaklarını belirtti.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde 8 Mart Kadın Platformu’nun çağrısı ile binlerce kadın ve LGBTİ+, “Emeğimiz, eşitliğimiz özgürlüğümüz, savaşa karşı barış için birlikte mücadeleye” şiarıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya geldi. “Emeğimiz, eşitliğimiz özgürlüğümüz, savaşa karşı barış için birlikte mücadeleye” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Kadınlar yemek değil devrim yapar”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Yaşasın 8 Mart”, “Jin, Jiyan, Azadi”, “Kadınlar eşit yaşayacak”, “Görünmeyen emek sesini yükselt” sloganları atıldı.

Kadıköy’ün farklı noktalarında da alana yürüyüşler gerçekleştirildi. Yürüyüş sonrası tüm kadınlar alanda bir araya geldi. 

Emeğimiz, eşitliğimiz, özgürlüğümüz ve savaşa karşı barış için birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yapılan açıklamada, “İktidar, ‘Aile Yılı’ adı altında sunulan cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalarla, kadınların esas sorumluluğunu aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, iş hayatını ise bu kapsamda esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda önce trans kadınların hormon ilaçlarına kısıtlama getirerek hormon tedavisi hakkını engellemeye çalışanlar, şimdi de ‘genel ahlak’ kavramıyla ortaya attıkları yasa tasarıları ile toplumsal yaşamı dini referanslarla inşa etmeye; kadınların ve LGBTİ+’ların yaşamlarını biyolojik cinsiyete sıkıştırmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelesini engellemeye, kamusal alanda olmak istedikleri gibi var olma haklarını kısıtlamaya çalışıyorlar. Kabul etmiyoruz!” denildi.

‘Sendikal hak ve özgürlüklerimiz için birlikte mücaleye’

“‘Aile yılı’ kapsamında kadınlara ‘müjde’ diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin ‘harçlık, katkı’ diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gaspı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz” denilen açıklamada, “TTL Tütün, Digel Tekstil, TKIS Blind, Sunel Tütün, Askaynak (Kaynak Tekniği), Temel Conta, Chinatool, Hitachi, Polonez, Çelikaslan, Hepsijet’te çalışan ve daha birçok işçi kadına adeta kölelik koşulları dayatılıyor. Havalandırma sisteminin olmaması nedeniyle zehirli havayı soluyor, yazın kavurucu sıcaklıkta, kışın ise donacak kadar soğukta çalışmak zorunda kalıyorlar. Tuvaletler sıklıkla kilitli, kadın işçilere ya hiç içme suyu verilmiyor ya da sadece bir yudum su sunuluyor. Kadınlar bayılana kadar bant başında fazla mesaiye bırakılıyor, taciz, hakaret ve baskılar ise günlük ve sıradan olaylar haline geliyor. Tüm bu insanlık dışı koşullara karşı başlayan direnişlerin en ön saflarında kadın işçiler duruyor, mücadelenin en önünde duruyor. Eşit işe eşit ücret, güvenceli çalışma, sendikal hak ve özgürlüklerimiz için birlikte mücaleye!” ifadeleri kullanıldı.

‘Kadınların sağlığı tehdit ediliyor’

İktidar, “doğurun” diyerek ucuz iş gücü yaratmayı hedeflerken, çocuk koruma sistemi, çocukların gelişiminin ve eğitiminin takibinin yapılacağı kamusal mekanizmalarının da yok edilğime dikkat çekilen açıklamada, Doğum kontrolü, kürtaj ve aile planlaması gibi temel haklar hedef alınıyor. Bizzat Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı eliyle gerçekleştirilen teşvikler ve yanlış bilgilendirmelerle kadınların sağlığı tehdit ediliyor” denildi.

‘Cezasızlık politikalarıyla failler ödüllendiriliyor’

Açıklamada, “Gazeteciler, LGBTİ+ aktivistleri, sendikacılar, siyasi parti üyeleri ve yöneticilerinden oluşan, bugüne kadar bu alanları birlikte doldurduğumuz, kadınların kurtuluş mücadelesinin parçası olmuş 16 kadın arkadaşımızın ardından 19 kadın arkadaşımız daha iktidarın elinde sopaya dönüşen yargı tarafından alıkonuldu, tutuklandı. 8 Mart çağrılı buluşmalar kolluk kuvvetlerinin ablukası altında gerçekleşiyor, kadınların mücadelesi baskı altına alınmak isteniyor. Kadın hareketinden yol arkadaşlarımızı sorgusuz sualsiz tutuklayan yargı, Pınar Gültekin’in katilini, canavarca hisle öldürme suçundan kurtarmaya çalışıyor! Öldürülen kadınların çoğu, evli oldukları ya da boşandıkları erkekler tarafından katlediliyorken, boşanmalara arabuluculuk getirilmesi sürekli gündeme getiriliyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ardından 6284 hedefe konuluyor, cezasızlık politikalarıyla failler adeta ödüllendiriliyor. Bu politikalar sonucunda, geride bıraktığımız 2024 yılında 394 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Faillerin %42’si, kadınların evli olduğu erkeklerdi. İktidarın baskı ve korku aracı haline getirdiği yargı, kadınları katledenler için adeta can simidi oluyor. Kabul etmiyoruz!” ifadelerine yer verildi.

‘Ortadoğu’da barış, Türkiye’de demokrasi için sesimizi yükseltiyoruz’

Emperyalist güçlerin savaşlarının tüm dünyada büyük bir yıkıma neden olduğuna belirtilen açıklamada, “Ortadoğu’daki paylaşım savaşlarına karşı kadın haklarını ve kazanımlarını dayanışmamızla savunmaya devam edeceğiz. Filistin, Irak, Suriye, İran ve Rojava’daki kadınlarla dayanışmamızı güçlendiriyoruz. Kadınlara ve çocuklara yönelik katliamlara karşı, başta kadınlar olmak üzere tüm halkların savaşa karşı eşit, özgür ve bir arada yaşama taleplerini savunuyoruz. Kadınların özgürlüğünü temel alan, Ortadoğu’da barış, Türkiye’de demokrasi için sesimizi yükseltiyoruz!” denildi.

‘Direnen kadınlar ışığımız olmaya devam ediyor’

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Polonez’de direniş alanına kurulan polis barikatlarını yıkan işçi kadınlar biziz. Chinatool’da insanca bir ücret mücadelesinin en önünde durarak haklarını kazanan kadınlar biziz. Ayşenur ve İkbal için kadın cinayetlerine karşı binlerle kampüsleri dolduranlar biziz. Yunanistan’da, İspanya’da, Sırbistan’da ve tüm Ortadoğu’da meydanları dolduran biziz. Kadınlara dönük baskı ve saldırılara rağmen direnen kadınlar ışığımız olmaya devam ediyor. Umudu büyütecek olan da biz kadınlar olacağız, bizim örgütlü mücadelemiz olacak!

‘Mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz’

Şiddet ve sömürü düzenine karşı eşit ve özgür birlikte bir yaşam için, savaşa karşı barış için, haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! ‘Aile yılı’ dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz. Yaşasın kadın dayanışması!”



Mart 2025
PSÇPCCP
 12
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
31 

More in Kadın