İnsana yönelen en derin saldırı, onun mülküne ve mülk duygusuna yönelen saldırıdır. O, tüm maddi ve manevi varlığıyla mümkün olan tüm şiddetiyle bu saldırıya karşı kor. Ve aynı derecede bir şiddeti de karşısında bulur.
Stalin, dünyanın büyük bir bölümünde, ilk kez boyutlu ve kapsamlı bir şekilde insanın olmazsa olmazına, özel mülküne ve bu anlamda mülk duygusuna, kollektifleştirme harekatıyla saldırdı. Ve bu hareketle de tüm dünyaya mülkiyetin ortadan kaldırılması mesajını vermiş oldu. Mülk dünyasının, Stalin’i, işlediği hatalar nezdinde mülk çarmıhına germesinin asıl nedeni budur.
Tarihte ilk kez özel mülkiyetin bu denli geniş çapta kolektifleştirilmesini sağlayan bir başka lider var mı? Dünyanın en kapsamlı ve en yıkıcı saldırı savaşını, milyonları seferber ederek def eden bir başka lider var mı? Bilmiyorum. Varsa siz söyleyin.
Stalin’i öğrenmek istiyorsanız, köyüme, 50 yıl öncesinin Zavot’una gidin. Stalin’in Sovyet kırında yaptığı kollektifleştirme harekatını, ahırlarda yaşayan ve çocuklarını okutamayan ve de karılarını ağaların tasallutundan kurtaramayan mülksüz nökerlere (marabalara/mujiklere) anlatın. Nökerlerden sonra onların ağalarına anlatın Stalin’i. O zaman ortaya çıkar nasırlı el ile pileli (yumuşak) elin görüşü.
Stalin’e nereden, hangi elin cephesinden bakıyoruz? Nökerlerin, Babuşkinlerin, Zoyaların cephesinden mi, Pomeşçiklerin, Denikinlerin, Kolçakların, Yudeniçlerin cephesinden mi?
Stalin büyük işler yaptı, büyük hatalar işledi. Mülk dünyası, onu hiçbir zaman affetmeyecek. Hatalarını öne sürerek, döne döne mülk çarmıhına gerecek.
Komünistler ise onu sevecek, sahiplenecekler ama her komünistin her komüniste yaptığı gibi, onu işlediği hataların çarmıhına germekten de geri durmayacaklar.
